Sedef Hastalarının Beslenme Şekilleri

Daha ziyade 15 ile 25 yaş arasındaki gençlerde daha sık görülen sedef; oto immün olarak kabul edilen bir çeşit kronikleşmiş deri hastalığıdır.

Tüketmiş olduğumuz yiyecek ve içeceklerdeki bazı maddeler çeşitli alerjik reaksiyonlar göstererek oluşmuş olan rahatsızlığın ilerlemesine sebep olmaktadır.

Bu hastalık vücudumuzda daha çok avuç içlerinde, saç derimizde, sırt, dirsek ve diz gibi bölümlerimizde ve kaşıktı yaparak ve kabuklanmaya sebep olarak meydana gelir ve kırmızı lekeler şeklinde ortaya çıkar.

Zaman içerisinde düzelmesine rağmen tekrarlama özelliği bulunmakta ve sonunda kronik bir hale gelmektedir.

Aynı zamanda derimizin tüm bölümlerine yayılma özelliği bulunmaktadır.

Hastalık bağışıklık sistemimiz ile alakalı olduğu için sistemin gücüne göre kişiler arasında farklılık gösterebilmektedir.

Sedef hastalığı bazı kişilerde derinin çok küçük bir bölümünü etkilerken bazı kişilerde ise vücudun tamamına yakın bir kısmına yayılabilmektedir.

Gluten ve sedef hastalığı ikilisinin birbiriyle bağlantılı olduğunun unutulmaması gerekmektedir.

Bu sebeple sedef hastalığına sahip kişilerin arpa, çavdar yada buğday gibi gluten içerin besinlerden kesinlikle uzak durması gerekmektedir.

Aşağıda size sedef hastalarının tüketebileceği bazı yiyeceklerden örnekler vermek istedik:

Süt Ve Süt Ürünleri:

İçeriğinde ant-inflamatuar isimli bir madde bulunan mandra ve süt ürünleri, bu yüzden sedef hastalığının üzerinde oldukça etkili ve etkisini azaltmaya büyük ölçüde yardımcıdır.

Fakat etkisinin daha fazla hissedilmesi için az yağlı veya yarım yağlı sütlerin tüketilmesi önerilmektedir.

Balık

Omega 3 bakımından oldukça zengin olan balıkta inflamasyonun azaltılmasına yardımcıdır ve bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalığın ilerlemesini durdurur.

Bu yüzden balık ve balık yağının sedef hastaları tarafından tüketilmesi önemlidir.

D Vitamini

D vitamini genel olarak karpuz, kavun, havuç ve domates gibi besinlerde bulunmaktadır. Aynı zamanda uzun yürüyüşlere çıkarak güneşten de D vitamini alımını sağlayabiliriz.

Doğal Otlar:

Devedikeni, kekik, çuha çiçeği ve karahindiba gibi bitkiler bağışıklık sistemimizin güçlenmesi için oldukça etkilidir.

Bu bitkiler yemeklerin içerisinde de tüketilebileceği gibi aynı zamanda çay olarak da içilebilir. Hastalığın yavaşlamasına yardımcıdır.

Bu hastalığa yakalanmış olan kişilerin alkol ve sigaradan kesinlikle uzak durmaları gerekmektedir.

Aynı şekilde kahve, beyaz ekmek ve un gibi besin maddelerinden de kaçınmaları önerilmektedir…