Safer Ayı Nedir? Safer Ayı Bela ve Musibet Ayı Mıdır? Hangi İbadetler Yapılmalı?

Safer ayı geçmişten günümüze kadar sürekli olarak belaların ve musibetlerin ayı olarak anılmıştır. Ne yazık ki şimdiye kadar bunu sürdüren inanış halen daha yer yer karşımıza çıkmaktadır. Fakat bu inanışın temelinde cahiliye döneminde ortaya çıkan çeşitli hurafeler vardır. O dönemin Arapları bu konuda çokça ısrarcı olmuş fakat Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bu noktada yaptığı açıklamalar ve hadis-i şeriflerle Müslümanları rahatlatmıştır.

Zira peygamber efendimizin bizzat ‘’Safer ayı uğursuz değildir, belaya gebe değildir’’ sözleri bunu açıklamaktadır. Bu tarz bir hurafenin ortaya çıkmasında en büyük temel etken Safer ayında evlerdeki eşyaların boşaltılması varlıkların sonlandırılmasıdır. Tabii ki zamanın Arapları ve buna bağlı olarak yayılan bu söylemler gün geçtikçe daha fazla insana ulaşmış ve dolayısıyla pek çok kez gündeme gelmiştir.

Safer ayı ne anlama geliyor diye merak edenler ise araştırdıklarında aslında boşluk, sararmak, sararmış ya da boş kalmak gibi pek çok farklı anamla karşılaşabiliyorlar. Teknik olarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) dedikleri biz Müslümanlar için kılavuz olduğundan dolayı Safer ayını diğer aylardan farklı bir noktada değerlendirmek yanlış olacaktır. Çünkü peygamber efendimizin belirttiği üzere Safer ayının diğer aylardan farkı olmadığı gibi belaya ya da musibete yol açmadığı da bilinir.

Safer Ayı Ne Zaman? Safer Ayında Hangi Olaylar Yaşanmıştır?

Safer ayı Miladi takvimde yer almayan, Hicri takvim aylarından birisi olarak her yıl gerçekleşmektedir. Bu bağlamda Diyanet Safer ayının uğursuz olduğuna kanaat getiren kişilerin içini rahatlatan açıklamalarda bulunmaya devam ediyor. Zira İslam tarihinin derinliklerine bakıldığında da belaya, uğursuzluğa ya da musibete rastlanacak bir dönem olmadığı açıkça görülebiliyor.

Safer ayı özellikle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) yanında Hz. Ebubekir ile birlikte kendisine Kuran-ı Kerim’in müjdelendiği süreci kapsamaktadır. Yakın dostuyla beraber Sevr mağarasında kaldıklarında zaman Safer ayını gösteriyordu. Aynı zamanda Hz Zeyneb’in vefatı yine Safer ayı içerisinde yaşanmıştır. Müslümanlar için önemli olan seferlerden birisi Hayber seferi de bu ay içerisinde gerçekleşmiştir. Diyanet tarafından yapılan açıklamada Veddan gazvesi, Reci, Bi’rimaune facialarında da tarih Safer ayını gösteriyordu.

Safer Ayına Özel İbadetler ve Okunacak Dualar

Safer ayına özel olarak yapılmasında engel olan hiçbir ibadetin olmadığı peygamber efendimiz tarafından müjdelenmiştir. Ancak İslam tarihinde cahiliye dönemi olarak görülen zaman diliminde çok sayıda hurafe ortaya çıkmıştır. Bu yüzden Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ile bağımsız olarak Araplar Safer ayında umreye gitmeyi günah olarak ifade etmiştir.

Ancak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) başta olmak üzere tüm İslam âleminde Safer ayı içerisinde herhangi bir ibadeti kısıtlayıcı hiçbir unsur yoktur. Tüm dualar ve sureler okunabilir, Allah’a zikredilebilir, namaz kılınabilir, oruç tutulabilir ya da hac görevi yerine getirilebilir.

Safer ayında özellikle yapılması tavsiye edilen ibadetlerden birisi ise Safer duası okumaktadır. Safer duası anlam açısından çok değerli olup Müslümanların kalbine ferahlık verebilecek bir manaya sahiptir.

Safer Ayı Duasının Anlamı

Safer duası anlam olarak çok büyük bir derinliğe sahiptir. Türkçe olarak okunduğunda bunun çok daha derin bir ifade olduğunu kavramak kolaylaşıyor. Safer ayı içerisinde okunması peygamber efendimiz tarafından da vurgulanmıştır.

‘’Ey rabbim, senin resulün olan, nebin olarak kabul ettiğimiz ümmi peygamber efendimize ve tüm Ehl-i beyte salat ve selam yağdır. Allah’ım ben senin gücüne ve kudretine inanırım ve senin yarattığın bu ayın içerisinde yaşanabilecek tüm bela ve musibetlerden dolayı sana sığınırım. Ey baki, ey mevcüd, ey sabit, ey ezeli, ey başlangıcı ve sonu olmayan, ey yoktan var eden, ey her şeyi yaratan ve tekrardan diriltecek olan, ey arşın tek sahibi. Sen ne dilersen onu yapmaya kudretin yeter. Beni, ailemi, çocuklarımı, canımı, malımı ve tüm insanları imtihanında muzaffer eyle.

 Hayırlı kulların arasına girmeme izin ver. Rahmetinden sakınma. Tüm cömertliğiyle günahları bağışlayan, merhametini bizlerden esirgemeyen ey Allah, kuvvetinin, gücünün, kudretinin bilincindeyim. Ey yüce Allah, iyiliğin tek sahibi, gücü ve kudreti en çok olan, yarattığın tüm mahlukatına karşı beni kafi kıl. Her şeyi güzelleştirmeyi en iyi beceren, güzellikleri yaratan ve biz kullarına ikram eden, kendisinden başka ilah olmayan ve acıyanlar için en merhametli ve kudretli rabbim. ‘’