İslam’a Göre Anne ve Babanın Hakkı Nedir? Anne ve Baba İle İlgili Hadisler

Anne ve babanın İslam’a göre çok mukaddes bir yeri olduğunu söylemek gerek. Bu bağlamda dinimizde anneye ve babaya hürmet etmek en büyük vazifelerimizden birisidir. Onlara karşı olan görev ve sorumluluklarımız her zaman bakidir. Ki anne baba hakkı için ödenmeyen bir hak olduğu da pek çok kaynakta geçmektedir. Bu yüzden gerek Kuran-ı Kerim’de geçen, gerekse âlemlere rahmet olan peygamber efendimiz (SAV) tarafından söylenmiş hadis-i şeriflere bakarak anne ve babanın önemine değindik.


Bir bebeğin dünyaya gelişi, bebeklik dönemindeki muhtaçlığı, büyüyene kadar geçen çocukluğunun toyluğu ve tüm bunlar için verilen kusursuz fedakarlık son derece önemlidir. Anne ve babalar kendi hayatlarını adeta ikinci plana atarak hayatlarının merkezine çocuklarını koyarlar. Uykusuz kalınan geceler, sosyal faaliyetlerden uzak geçen zamanlar, en sevilen aktivitelerin yapılamaması ve hatta kendine ait özel bir zaman bile yaratamamak anne babaların rolünü anlatmak için kafidir.
Müslümanlar için ibadet etmek nasıl ki birincil görev ise bundan sonra gelen en hayırlı ve en faziletli iş ise anne ve babalarına hürmet etmek, onlara hizmet etmektir. Bu hem yaşadığımız kültürün hem de İslam’ın bir getirisi olarak da toplumumuzda sık rastlanır bir durumdur. Öyle ki Türk kültürünü inceleyen ve İslami toplulukları mercek altına alan Fransız yazar Brayer’in irdelediği pek çok detay bunu gözler önüne sermektedir.


Fransız yazar Brayer bizlerin yaşantısındaki aile yapısına ve anne babaya gösterilen hürmete dair tespitlerini ‘’Osmanlı kültürüyle doğmuş, büyümüş ve yetişmiş olan çocukların ailevi yapılarına olan düşkünlüğü fazlasıyla ortadadır. Öyle ki yaşları ilerlese dahi anne babalarının yanlarında olmaktan gurur duyarlar. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde anne babanın yaptığı tüm fedakârlıklar, sonrasında çocukların anne ve babalarına yaptıkları fedakârlıklara dönüşür. Bunu diğer memleketlerde gözlemlemek neredeyse imkânsızdır. Çünkü daha ergenlik çağında hem anne babalar çocuklarını iterler hem de çocuklar onların yanından kaçacak yer ararlar. Gerek maddi gerekse manevi açıdan anne babalarını hiçe sayarlar. Yabancı memleketlerde çokça çocuk lüks içerisinde yaşarken anne babaları sefaletin pençesindedir. Üstelik bunu bilmelerine rağmen el gibi durmayı hak görürler. Muhtaç olduklarında da sırtlarını dönebilirler. Osmanlı’da ise böyle bir şeye rastlamak mümkün değil’’ şeklinde yapmıştır.


İslam hukukunu benimsemiş, kültürünün bir parçası yapmış toplumlarda bu yüzden anne ve babanın yeri her zaman çok farklıdır. Çocuklar onları büyütenlere ve tüm emeklerini kendi üstlerine veren ebeveynlerine adeta bir iade-i ziyaret gibi görüp merhametini, şefkatini, ilgisini ve zamanını ayırmayı görev bilirler.

Anne ile Babaya Hürmet Etmek Neden Önemlidir?

Müslümanlar bu geçici dünya yaşamının ardından sonsuz bir ebedi hayata ulaşacaktır. Ahiret hayatında ise cennet ve cehennem arasındaki ince çizginin cennet tarafında olabilmek için iyi bir kul olmak, Allah’ın rızasını kazanmak, ibadet etmek gerekir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV)’in örnek kişiliğini baz alarak onun gibi hoşnut davranışlar sergilemek de cennetin kapılarını aralayacak önemli kriterler arasındadır.


Hatta öyle ki anne ve babaya hürmet etmek, onların destekçisi olmak, ihtiyaç duyduklarında onlara hizmet etmek de cennete girmenin temel şartları arasında gösteriliyor. Allah (c.c) kelamına baktığımızda ayeti kerime ‘’Bizler anneye ve babaya hoş davranılmasını, onlara hizmetkâr olunmasını söyleyenleriz. Unutulmamalı ki bir anne çocuğunu nice zorluklara göğüs gerip aylarca karnında taşır. Nice acılara katlanarak onu dünyaya getirir. Sonrasında ise 2 yıla yakın bir süre sütüyle besler, büyütür. Bu yüzdendir ki şükür önce Allah’adır. Ardından ise anne babayadır. Hepinizin dönüşü şüpheniz olmasın ki bana olacaktır’’ buyuruyor. Lokman suresinin 14.ayetinde anne ve babaya hürmetin ve hizmetin önemi vurgulanıyor.


Cennete ve cehenneme gideceklerin işledikleri günahlar, sahip oldukları ameller bir tarafa anne ve babasına karşı tutumları da önemli bir kıstasa dönüşecektir. Ayette de net bir biçimde bunu görmek mümkün oluyor. Nisa suresinin 36.ayetinde de ‘’Muhakkak ki Allah’a kulluk ediniz. Hiçbir zaman ona karşı bir ortak koşmayın, şirke karışmayın. Anneye, babaya, hısım akrabaya, yetim ve yoksula, komşularınızın hem yakın hem de uzak olanlarına, hangi topluluğun malikiyseniz onlara her zaman merhametle yaklaşın, iyi davranın ve kırmayın’’ buyuruyor. Diğerleriyle beraber anne babaya hürmet etmenin zorunluluğunu açıkça dile getiriyor.

İslam’a Göre Anne Baba Hakkı

İslam dininde anne ve baba hakkı ödenemeyecek kadar değerli görülür. Örneğin hepimizin muhakkak ki duyduğu, peygamber efendimiz Hz. Muhammed(SAV)’in anne ve baba hakkıyla ilgili en önemli hadis-i şerifi ‘’Cennet anaların ayaklarının altında saklıdır’’ şeklindedir. Burada anne ve babamıza sonsuz hürmet göstermek, onların hizmetkârı olmak önemlidir.


Fakat Allah oylunda olmayan, kötülük eden ve bize de kötülüğü gösteren anne babaların sözünü dinlemek olarak da algılanmaması gerekir. Lokman suresinde de belirtildiği üzere ‘’İlk önce Allah’a, sonra anneye ve babaya şükredin’’ buyruluyor. Yani her ne olursa olsun herkesin bireysel olarak birincil yükümlülüğü yalnızca O’nadır.


Yine Lokman suresinin 31/14-15.ayetlerinde ‘’Anneniz babanız şirke düştüyse ve birilerini ya da bir şeyi bana ortak koşuyorlarsa onları dinleme. Onlara itaat de etme. Ama onları üzme ve hiçbir zaman onların karşısında da durma. Sen yalnızca benim yolumdan yürü. Elbet ki bir gün hepiniz bana döneceksiniz ve o gün geldiğinde ben sizlerin neler yaptığını bir bir duyuracağım’’ buyuruyor.


Peygamber efendimiz(SAV)’in ‘’Her kim ki anne ve babasının yaşlılığında onlara yetişip hizmet ederse ve buna rağmen cennete giremezse perişan olsun’’ buyurmuştur. Anne ve baba hakkının ödenemeyecek bir hak olduğunu vurgulayan peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV) yalnızca şöyle bir istisnai durumdan söz etmiştir. ‘’Hiçbir çocuk kendi babasının hakkını asla ve asla ödeyemez. Bu hak ödenmez. Ama bir gün babasını köle olarak görürse ve parasını ödeyerek azad edilmesini sağlarsa işte o zaman o çocuk babalık hakkını ödemiş kabul edilir’’

Anne Babanın Duası Her Zaman Kabul Olur Mu?

Kuran-ı Kerim’de pek çok ayet anne ve babanın önemini ortaya koyabiliyor. İsra suresinin 23.ve 24.ayetlerinde de ‘’Sen ki yalnızca rabbine ibadet edip ona yönelmelisin. Ama aynı zamanda anneni ve babanı ihmal etmemeli, onlara gerektiğinde hizmet dahi etmelisin. Eğer ki ihtiyarlandıklarını görecek kadar yakınlarındaysan onlara hiçbir koşulda tek bir of bile deme. Onları hor görme. Kırma, incitme, kötü sözlerle kalbini mühürleme. Onlara hep merhamet et, iyi davran ve onların sana küçücük bir çocukken yaptıkları gibi sevgiyle yaklaş. Onlara merhamet ederken Rabbinden de sen de onlara merhamet eyle ya rabbim diye dua et’’ buyruluyor.


Dinimizde her koşulda makbul olması şartıyla kabul gören üç dua türü bulunmaktadır.


• Mazlumun duası
• Misafirin duası
• Babanın çocuğuna ettiği dua


En sık rastlanan sözlerden birisi olan ‘’Sizler babalarınıza iyi davranın ki, bir gün baba olduğunuzda çocuklarınız da sizlere iyi davransınlar’’ Hâkim’e aittir. Onları ne kadar hoş tutarsanız, ne kadar iyi davranırsanız, onlardan ne kadar hayır duası alırsanız o kadar iyidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap