Aft Neden Olur?

Aft olarak bilinen hastalığın aslında temeli aftöz ülserdir. Ağız içerisinde oluşan bu rahatsızlık ağzımızın üst kısmını kapsayan ve aynadan baktığımızda kırmı..

Aft olarak bilinen hastalığın aslında temeli aftöz ülserdir. Ağız içerisinde oluşan bu rahatsızlık ağzımızın üst kısmını kapsayan ve aynadan baktığımızda kırmızı renk olan bölgede görülür.

Bazı dönemlerde yan taraflarda yani yanak iç kısımlarından başlayarak üst kısma, daha sonra oradan da özofagus’a yani yemek borusuna doğru ilerleyebilir. Herkesin risk altında olabileceği bir hastalık olmasına karşın ülkemizde sağlık kurumlarının pek ilgisini çekmeyen, halk arasında ise pamukçuk olarak bilinen hadisedir.

Ortalama olarak diğer ülkeler baz alındığından nüfuslarının yoğunluğuna bağlı olarak %20 ile %40 oranında görülme riski bulunduğu açıklanmıştır. Bunun dışında Türkiye’de hangi oranda görüldüğüne dair bir istatistiki bilgi söz konusu değil. Aft neden olur, neden yayılır gibi çok fazla merak konusu var. Ancak bunun temelinde var olan etmenler çoğunlukla dışarıya yöneliktir.

Misal ağzının içerisinde yanak kısmını ısıran ya da dudaklarını sürekli olarak yiyen insanların bu riski taşıdığını söylemeliyiz. Temel mantığı da ağız içinde barındırılan mukoza tabakasının mikroplarla örülmesi sonucunda oluşan beyaz benekler olduğundan bakteriyel yönü yüksektir.

Eğer ağzınıza, çenenize ya da yüzünüze doğru bir darbe aldığınızda dişlerinizin ya da ağız içinizde farklı etmenlerin yarattığı bir açık yara varsa oluşma riski iki katına çıkmaktadır.

Aft Tedavisi Nasıl Yapılır?

Aft tedavisi ülkemizde de yurt dışında da bu bölgenin kazınmasıyla yapılır. Uzman hekimler özel olarak tasarlanmış ekipmanlarıyla ağız içerisinde bulunan ve zehirlenmiş mukoza bölgesi olarak tanımlanan bölgede bir temizlik yaparlar.

Tabi durum daha ciddi olduğu dönemlerde, örneğin yemek borusu aracılığıyla iç organlara kadar ilerleyen, bademciklere varıncaya kadar oluşan Aft daha ciddi riskler içerir. Kazıma işlemi ile beraber bu problemden mutlak suretle kurtulmuş olursunuz ki bu problem insan hayatında bir ya da iki kez yaşanabilecek bakteriyel bir rahatsızlıktır.

Tedavi esnasında herhangi bir acı ya da ağrı hissedilmediği gibi Aft ağrısı diye bir bulgu yoktur. Ağzınızda oluşan bu organizmalar size bir rahatsızlık vermediği gibi tedavi sonrasında alt kısımda oluşan ufak çaplı kanama haricinde somut bir varlığı bulunmaz.

Aynı zamanda anti mantar ilaç grubunu kullanarak Aft tedavisi yapılabilmektedir. Bunlar arasında İtraconazole, Amphotericin B, Fluconazole ve Nistatin gibi isimler önceliklidir. Aynı zamanda evde de hem önlem alabilmek hem de Aft yaraları nasıl geçer sorusunun cevabını bulmak için bazı yöntemler uygulanabilir.

Evde Aft Tedavisi Mümkün Mü?

Evde Aft yaraları için yapılabilecek birkaç metot bulunuyor. Fakat bunların tamamı anti mantar ilaçlarıyla birlikte uygulandığında sonuç veriyor.

Sıkça yapılan bir eylem olan tuzlu su mantığı kesinlikle sökücü etkiye sahiptir. Yarım çay kaşığı tuz ile 250 ml suyu ağzınızın içerisinde çalkaladıktan sonra tükürerek temizlik işlemi sağlanabilir.

Ağzınızın içerisindeki kısma sürülebilecek oral yatıştırıcılar vardır. Bunları eczanelerden temin ederek duyduğunuz ağrıyı minimum düzeye indirmeniz mümkündür.

Oluşmuş olan lezyonların kazınması için gümüş nitrat doktor gözetiminde ve önerisinde olmak kaydıyla evde uygulanabilir.

Doktorunuzun verdiği antiseptik ağız gargarası hem hijyen hem de yaralar için uygun çözüm yollarından birisidir.

Doktorunuzun onayıyla ağrı kesici kullanmalı, diğer yöntemlerle bir arada kullanıyorsanız kesinlikle hekiminize belirtmelisiniz.

Reçete ile satılmakta olan doktorunuzun vereceği oral merhemler yaraları dökebilmektedir.

Aft Hastalığını Tetikleyen Besinler Var Mıdır?

Elbette Aft hastalığını tetikleyen besinler bir hayli fazla. Özellikle de temel ihtiyaç olarak algıladığımız birçok gıdanın buna sebep olabilmesi mümkün.

Ağız yapımızın ve o an yaşanan hassasiyetin buna sebep olabilmesiyle birlikte Aft belirtileri görülmeye başlanır. Önce ufak beyaz benekler varken zamanla müdahale edilmemesi daha ciddi sorunları beraberinde getirir.

Baharatlar

Baharatların tamamı aftöz ülser riski taşıdığı gibi bünyeden bünyeye farklı alerjik durumlar gösterebilir.

Nane, kimyon hatta tuz bile bu eğilim içerisine dahil edilebilir.

Çikolata

Ağızda bıraktığı tortudan ötürü özellikle diş fırçalanmazsa ya da buna benzer aksaklıklar yaşanmasına karşın sık tüketilirse tetikleyicidir.

Kahve

Genellikle sık kahve tüketenlerin diş temizliğine özen göstermemeleriyle birlikte görülebilecek bir problemdir.

Vitamin ve Mineral Eksikliği

Meyve, sebze, et ve süt ürünlerinin tüketilmemesinin sonuçları tüm vücudumuzu etkilemektedir.

Haliyle ağız sağlığında da koku ve buna benzer rahatsızlıklar sık görülür. Eğer diş macunu ya da gargara kullanıyorsanız ve antibakteriyel değilse bunun da sebep olabileceğini not düşelim.

Hastalıklar

Bağışıklık sisteminizin zayıf olmasından çölyak ya da behçet hastalığına kadar geniş bir yelpaze Aft tetikleyici unsurlar arasında sayılır.

Kimlerde Aft Görülür?

Yapılan araştırmalar bu noktada herkesin risk altında olabileceğini söylüyorlar.

Fakat bağışıklık sistemi güçlü olmayan yeni doğan bebekler en riskli grup.

Üstelik meme emdiği esnada annesine bulaştırması, mantar olarak ise anne vücudunda yayılması mümkündür.

Yeni doğan bebekler

Kemoterapi gören ya da Antibiyotik kullanan kişiler

Takma diş kullananlar

Beslenme alışkanlığı dengesiz olanlar

Diyabet ve bağışıklık rahatsızlıkları yaşayanlar

Uyuşturucu ve benzeri bağımlılığa sahip olanlar

Vajinit sorunu yaşayan bayanlar ve oral seksten kaynaklanan bazı mikrobik problemler
Akciğer rahatsızlıkları geçirenler

Ağız kuruluğu ya da bademcik iltihabı olanlar

Hamilelik gibi hormonları baştan aşağı değiştiren durumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap