Adet Döneminde Kadınlar Namazını ve Orucunu Kaza Mı Etmeli?

Adet dönemi ergenliğe girmiş sağlıklı bir kadının her ay düzenli olarak yaşadığı bir süreçtir. Sağlık açısından da pozitif bir durum olmakla beraber dini açıdan da bazı kriterler buna göre şekillenmiştir. Kadınların aybaşı olarak adlandırdıkları bu dönem geldiğinde bazı ibadetlerini kaza etmesi gerekir. Zira abdest alınmayan bu süreçte farz ibadetleri gerçekleştirmek mümkün değildir.

En büyük soruların başında da Ramazan ayı ve adet döneminin bir arada nasıl olacağı gelmektedir. Çünkü her ay tekrarlanan kadınların regl dönemi elbette ki 30 gün süren Ramazan ayı içerisinde de bir kez tekrarlanacaktır. İşte bu yüzden kadınlar Ramazanda adet gördüklerinde ne yapmalı sorusunun yanıtlarına bakacağız.

Müslümanlar için farz ibadetlerden birisi olan oruç tutmak günün ağarmadan evvel niyet edilerek yapılacak olan sahurun ardından iftar vaktine kadar hiçbir şey yememektir. Aynı zamanda yeme içmenin olmadığı bu zaman zarfında cinsellikten de uzak durmak gerekir. Adet döneminde zaten kadınların cinsel birleşmeye girmesi önerilmemektedir. Üstüne ramazan olduğundan dolayı da buna dikkat edilmesi şarttır.

Oruç tutmanın dışında Ramazan ayının faziletlerini hissedebilmek için teravih namazı, teveccüh namazı, sahur ve iftar sofraları, Kuran-ı Kerim okumaları ile maksimum maneviyata ulaşmamız mümkündür. Öyle ki pek çok açıdan adetliyken oruç tutulur mu ya da oruçlar neden kazaya bırakılır gibi sorular halen daha merak edilmektedir.

Kadınlar Adet Dönemlerinde Neden Oruçlarını Kazaya Bırakır?

Kadınlar adetliyken pek çok farz ibadetten muaf tutulurlar. Bu muafiyetin ana kaynaklarından birisi tabii ki kadınların regl dönemi boyunca abdest alabilmesinin mümkün olmayacağıdır. İbadet öncesinde üstümüzü başımızı dahi temizlemeli, tamamıyla pak bir biçimde ibadete yönelmeliyiz. Daha doğrusu Allah’a yönelirken kişisel temizliğimizi üst noktaya çıkararak abdestimizi alıp öyle ibadet etmeliyiz.

Dolayısıyla adet dönemi boyunca kadınların oruçtan ve namazdan muaf olmasının ana sebebi budur. Hatta pek çok kaynağa göre regl döneminde oruç tutmak ya da namaz kılmak haram olarak kabul edilir. Kaza edilip edilmemesi ise iki farz ibadet için de farklı farklı ölçeklendirilmiştir. Buna göre adet döneminde olan bir kadının o süreç içerisinde denk gelen tüm farz namazları kaza edilemez. Kendisi bunlardan muaftır.

Regl iken oruç tutamayan kadınların ise bu oruçları kaza etmesi gerekmektedir. Zira Hz. Aişe tarafından Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e ‘’Hayız halim bittikten sonra namazımı kaza edebilir miyim’’ demiştir. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ise ‘’Hayız halinden sonra oruçlarınızın kazası emredilmiştir. Ancak namazlarınızı kaza etmeniz emredilmemiştir’’ demiştir.

Dolayısıyla adet döneminde tutulamayan oruçlar için sonrasında kaza orucu tutulması gerekirken, namazlar için böyle bir süreç söz konusu değildir. Namazdan adet gören kadın direkt olarak muaf sayılır.

Orucu Kaza Etmenin Sebepleri Nelerdir?

Namaz kılınamadığında kazaya bırakılmazken, oruç için kazaya bırakılmasının emredilmesiyle ilgili olarak dinimiz İslam’ın kolaylığına mercek tutabiliriz. Burada kadınların daha kolay bir yaşam sürebilmeleri ve bu durumdan dolayı rahatsızlık yaşamamaları için pek çok kolaylık sağlanmıştır. Direkt olarak günde 5 vakit kılınması farz olunan namazda kadınların muaf tutulması bunun işaretidir.

Oruç ibadeti ise tüm ayların en faziletlisi olan ve yıl boyunca yalnızca 30 gün yaşanan Ramazan ayı içerisinde geçerli bir farz ibadettir. Aynı zamanda diğer dönemlerde de nafile orucu ya da kaza oruçları tutulabilir. Yine de Ramazan ayında olduğu gibi büyük bir fazileti yoktur. Dolayısıyla adet döneminde olan kadınlara oruç ibadetinin kaza edilmesi sağlanmıştır. Böylece onun sevabını kaçırmamış olurlar. Hadis-i şerifte de ‘’Birbirinizle iyi geçinin ve hayatı zorlaştırmayın. Her zaman müjdeleyin, kolaylaştırın ve nefretten uzak durun’’ buyrulmuştur. Buhari’de geçen bu hadise göre yalnızca kadınlara değil aynı zamanda erkeklere de alması gereken bir mesaj veriliyor. Hayatı olabildiğince kolaylaştırmak için İslam’ın sunduğu tüm nimetlerin farkına varmak gerekiyor.