.
.

Yağlı Cilt

Yağlı Cilt Yağlı cilde sahip olan insanların çok büyük bir çoğunlukta olduğunu biliyoruz. Hatta kuru cilt yapısından daha fazla görülen bir cilt sendromu ol..

.
.

Yağlı Cilt Yağlı cilde sahip olan insanların çok büyük bir çoğunlukta olduğunu biliyoruz. Hatta kuru cilt yapısından daha fazla görülen bir cilt sendromu olduğundan da şüphemiz yok. Ancak insanların yağlı cilt yapısından rahatsızlık duyabileceğini de söylemeden geçmeyeceğiz.

Bu çoğunlukla farklı etkenler göz önüne alındığında söz konusu olan bir durumdur. Yağlı cilt yapısının doğurduğu bazı faktörler insanlar için rahatsızlık verici bir durum olarak nitelendirilebilir. Doğal olarak cildin yağ dengesinin her zaman korunmasını önerdiğimizi hatırlatıp bu noktada cilt yapısı yağlı olanların neler yapabileceklerini derledik.

Yağlı cilde sahip insanların bakım ritüelleri çoğu cilt tipine göre değişiktir. Genellikle bu tip ciltler için özel ürünler kullanmak gibi bir zorunluluk vardır. Çoğu zaman ise insanlar klasik ürünleri kullanmaya devam ederler ve bundan ciltlerinin olumsuz etkilendiğini dile getirirler. Çünkü cildin belirgin bir yağ dengesine sahip olması önemli bir faktördür.

Bu yüzden ilt tipinin yağlı oluşu buna ek bir yağlanma gerekmediğini gösterir. Fakat cildin yağ açısından ekstra bir ihtiyaç duyuyor olmasını varsaydığımızda bu kuru cilt tiplerini alakadar eden bir bakım ritüelini temsil eder.

Kalıtsal olarak ailede yağlı cilde sahip insan varsa çocuklar büyük ölçüde yağlı cilt ile hayatları boyunca devam ederler. Kuru cildin dezavantajları olduğu gibi yağlı cildinde kendisine has bazı zorlukları vardır. Bu nedenle aslında ayrıştırma olmadan değerlendirmek en iyisi gibi görünüyor.

Yağlı Cilt Sorunları

Yağlı cilt sorunları denildiğinde de akla ilk gelen detay çabuk kirlenmesidir. Çünkü yağ bezelerinin derinin dış formuna kadar uzanan bir yapıya sahip oluşuyla cildin hem iç ve alt kısmı hem de üst kısmı gereğinden fazla yağlıdır.

.

Bu tabi ki çok zararlı bir yağ değildir. Ancak çevresel faktörlerin katkılarıyla çekilmez bir hal alabilir. Bunun en basit örneğini rüzgarda görebilirsiniz. Yağlı ciltlerde kirlenme eşiği çok daha düşüktür. Tozlu bir ortamda tozların ve kirlerin doğrudan vücuda yapışması yağ oranının yüksek oluşuna bağlıdır.

Aynı şekilde rüzgarlı havalarda kuru cilde sahip olanlar çatlaklarla mücadele ederken yağlı ciltlerde her zaman kir ve bakteri oluşumu ile mücadele söz konusudur. Yani kolay bir şey gibi görünmese de yağlı ciltle yaşamak aslında sahip olanların kısmi olarak avantajı, kısmi olarak ise dezavantajı konumundadır.

Cildi yağlı olanlara bakım önerileri ise çok farklı formlarda karşınıza çıkabilir. Öncelikle yağlı cilt yalnızca tek bir noktada değil vücudun her yerine dağılmış bir şekille incelenmelidir. Dolayısıyla yalnızca yüzünüze yapacağınız bir maskenin size çok büyük bir fayda sağlamayacağını söylemeliyiz. Zira homojen olarak dağılan ve her bölgede varlığını görebileceğiniz yağlı cilt yapınızı sıradan bir yüz maskesiyle engellemeniz mümkün olmayacaktır. Bunun yerine tüm vücudunuzu baz alan bir bakım ritüeli ile düzenli olarak uygulamalarda bulunmanız gerekir.

Yağlı Cilt

Yağlı Cilt Nedenleri

Yağlı cilt nasıl oluşur ya da oluşum süreci engellenebilir mi gibi şikâyet ve serzeniş içeren çok fazla cümleye rastlamak mümkün. Bunun sebebi ise insanların yağlı cilde sürekli kirliymiş gözüyle bakmalarıdır. Ancak durum bundan daha da karmaşık bir hal alabilir. Bir bakıma hastalıklardan daha korunaklı olan bir cilt olmasının dışında insanlar bu raddede bakteri alımına da bir hayli açıktır. Yani tam manasıyla denge içinde dengesizlikle karşılaşılmaktadır.

En basitinden parlak bir cilt yapısı kaçınılmazdır ki bunu engellemek çoğu zaman imkânsızdır. Tüm vücutta var olan bu parlama engellenemeyen sebum üretimine dayanır. Vücudun ihtiyaç fazlasında ürettiği bu enzimle beraber cildin yağ dengesi de üst limitlere doğru ilerler.

Genetik

Birçok kişide genetik yani kalıtsal olarak aileden geçen genlerle alakalıdır. Ailenin yağlı cilt tipine sahip olmasıyla birlikte çocuklarda bu tarz bir cilde sahip olurlar.

Sebum

Sebum üretimiyle orantılı olarak vücudun yağ dengesinin değiştiğini biliyoruz. Örneğin kuru cilt yapısına sahip olan insanlarda bu üretim çok daha azdır. Yağlı ciltlerde ise sebum fazlalığı bu parlak görünümü sağlar.

Sebum Üretimini Arttıran Çevresel Faktörler

.

Genellikle yağlı ciltler en çok yaz aylarında şikâyet sebebi olur. Bunun en temel sebebiyse çevresel faktörlerin ışığında vücutta artan sebum üretimidir. Yani güneş ışınları, sahil beldelerindeki nem dengesi, aşırı derece hava değişimi cildin doğasını da bozar. Böylece sebum üretimi artar ve yağlanmış cilt yapısını çok daha net olarak görebilirsiniz.

Kullanılan İlaçlar

Yağlı cilt çoğunlukla doğuştan itibaren gelen, genetik bir durumdur.Ancak bazen hormonel dengeyi bozan ilaçların kullanılmasıyla medikal anlamda bir yan etki yağlı cilt yapısını doğurabilir. Doğum kontrol hapları gibi dengeyi bozan, hormonları farklı çalıştıran ilaç grupları buraya dahil edilebilir.

Beslenme

Yanlış beslenme dememiz daha doğru bir tanım olacaktır. Keza beslenme alışkanlıklarında sürekli yağlı besinler tüketen, çikolata ve şeker gibi yağ oranının dışında da vücuda katkı sağlayan besin gruplarıyla beraber yağlanma artış gösterir. Bu cilt içinde vücut içinde zararlıdır.

Cilt Temizliği

Bazen insanların cildin yağ dengesini gözetmeden günde 3 kere ve üzerinde duş aldığıyla karşılaşırız. Bu durum tamamen yanlış bir olgudur. En azından cildin yağ dengesini asla koruyamamasına sebep olacağı konusunda hem fikiriz.

Yağlı Ciltlerde Hangi Bakımlar Yapılmalı?

Yağlı ciltlere özel sunulan bakımlar çok büyük önem taşımaktadır. Günümüzde yağlı cilde sahip insanlar herkesle aynı bakım ürününü kullanamazlar. Hatta buna dair bir tecrübeye şahit olunursa cildin deformasyon sürecinin çok fazla artacağını da hesaba katmalıdırlar. Yalnızca yağlı ciltlere özel ürünler kullanarak vücudun yağ dengesini korumak mümkündür.

Her zaman geçerli olmasa da yağlı cilt için krem ve benzeri ürünler periyodik olarak kullanıldığında vücutta olumlu etkiler bırakabilir. Her vücudun ve cildin yağ oranına ihtiyacı vardır ve belirli bir seviyenin altına inmemelidir. Bunun için sebum üretimini tetikleyen faaliyetlerin dışında durmak başlıca uygulanacak adımdır. Sonrasında ise bazı önlemler alarak vücuttaki aşırı yağ dengesi daha minimal düzeye çekilebilir.

.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap