Serviks Rahim Ağzı Kanseri Neden Olur, Kimlerde Görülür? Teşhis ve Tedavisi

Rahim ağzı (serviks) kanseri, dünya çapında kadınlarda görülmüş olan en sık kanser türüdür. Son yayınlanan verilere göre Türkiye’de yaşayan yaklaşık 2500 kadın hastaya rahim ağzı kanseri tanısı konmuştur.

Aynı zamanda bu verilere dayanarak yaklaşık 1250 kadın hastanın da öldüğü veriler arasında yer alıyor. Kırk yaş altındaki kadınlarda en sık görülen kanser türü rahim ağzı  kanseridir. Rahim ağzı kanseri genellikle 30’lu ve 50’li  yaşlarda daha çok etki yapmış olmasına rağmen %20 oranda  65 yaş üstü kadınlarda daha fazla teşhis edilir.

Serviks Rahim Ağzı Kanseri Tehlikeli Bir Hastalık Mıdır?

Rahim ağzı kanseri, adını aldığı serviks olarak bilinen, rahmin alt bölümünde bulunan kısmın kanserleşmesidir. Bu kısım, doğum anında genişleyebilen ve rahmin vajinaya açılmasını sağlayan bölümdür. Rahim ağzı kanseri, kadın hastalar içinde en sık görülen kanser türünden biridir. Gelişmiş olan ülkelerde artışı her geçen gün artmaya devam ediyor.

Rahim ağzı  kanserine yakalanan kadın hastaların teşhisi yapıldıktan sonraki 5 yılda yaşama yüzdesi %92 oranla belirtilmiş olup oldukça yüksek ihtimaldedir. Rahim ağzı kanseri sonucunda iyi yöndeki gelişmelerin en önemli sebebi ise erken teşhiste yardımcı olan pap smear testidir.

Serviks Rahim Ağzı Kanseri Neden Olur?

Rahim ağzı kanseri, genellikle HPV enfeksiyonu sonucu oluşan bir kanser türüdür. HPV enfeksiyonu çok sık görülen bir enfeksiyon olmakla birlikte genellikle cinsel hayatı aktif olan kadınlar da görülür. HPV enfeksiyonu kanama veya akıntı gibi çeşitli semptomlarla belirtiye neden olmaz. Bu yüzden testsiz fark edilmesi pek mümkün olmaz.

Aynı zamanda her HPV enfeksiyonu serviks kanseri oluşturacak diye bir şey yoktur. Serviks kanserine neden olabilecek yaklaşık 15 HPV enfeksiyonu tipi “yüksek riskli HPV enfeksiyonu” olarak belirtilir. HPV tip 16 ve 18 her yerde olduğu kadar Türkiye’de de rahim ağzı kanseri ile ilişkilendirilmiş en sık görülen iki yüksek risk HPV enfeksiyonu türüdür.

Serviks Rahim Ağzı Kanseri Ne Sıklıkta Görülür?

Kanser öncesi dönemin başından kansere kadar oluşan süre yaklaşık olarak 6 yıl gibi bir süredir. Her kanser öncesi dönem süreci kanser oluşturmaz ve bunun sonucunda oluşan herhangi bir semptom olmaz.

Hastalık preinvaziv yani kanser öncesi  dönemde çeşitli testlerle teşhis edilirse erkenden tedavi imkânı gerçekleşir. Bu testi yaptırmayan kadınlarda rahim ağzı kanseri oluşma ihtimali yüksektir.  Düzenli şekilde olarak pap smear testi ya da HPV testi yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanseri görülme riski çok azdır.

Serviks Rahim Ağzı Kanseri Kimlerde Görülür?

Genellikle tüm rahim ağzı kanserlerinin oluşmasındaki en büyük etken olarak HPV enfeksiyonu bilinir. HPV enfeksiyonu alan her kişi rahim ağzı kanseri olmaz. HPV enfeksiyonu sadece serviks değil, başka bölgelerin kanserinde de rol alır.

Erken yaşta cinsel ilişkiye giren insanlarda rahim ağzı kanseri oluşma ihtimali yüksek olur. Birden fazla partner sayısına sahip olmakta bu riski arttırır. Ayrıca partnerin başka partnerlerinin olması da risk faktörleri arasında yer alıyor.

Bağışıklık sistemi zayıf olanlar bununla birlikte immün sistemi ( bağışıklık sistemi) baskılayan ilaç kullanımı da risk faktörü olarak belirtilmiştir.

Sigara kullanıyor olmak her kanser türünde olduğu kadar bunda da etkilidir. HPV enfeksiyonu için aşı olmayan kadın hastalar ya da HPV enfeksiyonu tanısı konmuş kişilerde de çok görülür. Düzenli olarak yapılması gereken pap smear testi yaptırmayanlarda da çok görülür.

Serviks Rahim Ağzı Kanseri Hastasının Şikâyetleri Nelerdir?

Rahim ağzı  kanseri erken evrede herhangi bir belirti göstermez. Erkenden belli olan tek  bulgu genellikle rutin jinekolojik muayene sırasında alınan Pap smear testi ya da HPV testi sonucunun anormal şekilde görünmesi olacaktır. Rahim ağzı  genellikle yavaş yavaş gelişir, böylece belirti vermeden bu evre yıllarca sürebilir.

Kanser öncesi yani preinvaziv dönemde tedavi şansı oldukça fazladır. İleri evre rahim ağzı kanserleri genelde en sık düzenli Pap smear testi yaptırmayan kadınlarda ya da olumsuz Pap smear test sonucu alıp tedavi olmamış kadın hastalarda görülür.

Rahim ağzı kanseri geliştikçe kadınlarda yavaş yavaş belirtiler ortaya çıkmaya başlar. En önemli belirti ise ilişki sonrasında oluşan kanamadır. Bununla birlikte düzensiz adet kanamaları söz konusu olur.

Fakat bu düzensiz anormal vajinal kanama başka sebeplerden dolayı da oluşabilir. Ayrıca pembe renkli sulu ve bulanık vajinal akıntılar da görülür. Normalden daha  fazla aşırı şekilde kanama olan süre olarak daha uzun süren adet dönemleri de serviks kanseri bulgusuna işaret eder.

İleri düzeyde başka organlara da sıçrayan rahim ağzı kanseri belirtileri arasında ise geçmeyen bel, kemik, bacak ve sırt ağrıları, kendiliğinden kırılabilen kemikler, yorgunluk ve halsizlik, İstemsiz olarak idrar veya dışkı kaçırmak, iştahsızlık, ayak ve ayak bileklerinin şişmesi, en son olarak da kilo kaybı yer alır.

Serviks Rahim Ağzı Kanseri Tanısı Nasıl Konur?

Öncelikle rahim ağzı kanseri teşhisini doğru şekilde yapmak ve hangi evrede olduğunu belirlemek gerekir.  Rahim ağzı  kanserini teşhis edebilmek için bir patolog serviksten biyopsi alır ve mikroskopta bunu değerlendirir. Genellikle polikliniklerde biyopsi yapılır. Biyopsi, kanserin hangi evrede olduğunu, serviksten başka bir organa sıçrayıp sıçramadığını tanımlamak, vücuda yayılımın olup olmadığını anlamak ve tanımlamak için doğru bir yoldur.

Rahim ağzı  kanserinin tanılanması için  radyolojik çalışma haricinde ek testler istenir. Rahim ağzı  kanseri tanısı için  en sık istenen testler rektovajinal muayene; makat ve vajinal bölgenin aynı anda muayene edildiği, poliklinik de yapılabilen pelvik muayenedir.

Bu muayene rahim ağzı kanserinin başka yerlere yayılımı olup olmadığının anlaşılması için çok önemlidir.  Aynı zamanda vajinal ve rektal muayene de doktor tarafından yapılır. Doktor bu yapılanlar doğrultusunda kanserin evresine, şuan ki mevcut sağlık durumunuza ve çocuk isteyip istemediğinize bağlı olarak size doğru tedaviyi önerecektir.

Serviks Rahim Ağzı Kanseri Tedavisi Mümkün Müdür?

Rahim ağzı kanseri tedavisi genellikle tedavinin evresine göre değişiklik gösterir. Erken evrede teşhis edilmiş olan serviks kanserinin tedavisi basit ve başarı oranı yüksektir. Her kanserde olduğu gibi cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi başlıca tedavi yöntemleri arasında yer alır.

Erken tedavi aşamalarında cerrahi, ileri tedavilerde ise kemoradyoterapi çok daha iyi etki eder. Doğurganlığın devamını isteyen kadın hastalarda ise buna destekleyici yöntemlerle de cerrahi günümüzde sık yapılıyor.