Pirinçten Nasıl Yararlanırız?

Mutfaklardan eksik olmayan pirinç farklı kültürlerde de temel besin kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bizde fazla yerleşmemiş olsa da dünyada pek çok ülkede sabahları kahvaltı sırasında tüketilen kahvaltılık gevreklerin çoğunda pirinç bulunmaktadır.

Pirinç sözcüğünü duyar duymaz çoğumuzun aklına pilav ve dolmalar gelir. Pirinç (çeltik de denir) buğdaygiller ailesine mensup olup Oryzae cinsindendir. Bu cinsin 25 türü bulunmaktadır.

Muson Asya’sında çok fazla yetiştirilen pirinç ekvator ve tropik iklimi sever. Zengin bir nişasta kaynağı olan pirinç yetişebilmek için bol suya ihtiyaç duyar. Suda çimlenir ve bitkinin kökleriyle sudaki erimiş oksijeni alabilmektedir.

Bu özellik diğer tahıllarda yoktur. Hasat dönemi tam tersine kuraklığa ihtiyaç duyar. Pirinç çok fazla tüketilen bir kültür bitkisi olsa da yetiştirilmesi de o oranda zordur. Su ihtiyacı fazla olduğundan her alanda yetiştirilemez.

Ancak vadilerin tabanlarında, akarsu kenarlarında yetiştirilmesi mümkündür.

Pirinç üretimi yapılan alanlarda sivrisinekler de çok üremektedir. Bu nedenle pirinç ekilen alanlar devlet kontrolü altındadır. Yerleşim yerlerine yakın alanlarda tarımının yapılması için izin alınamamaktadır.

En fazla pirinç üretimi Çin’de yapılır.

Yüksek oranda nişasta bulundurduğu için fazla enerji verir. Vitamin ve mineral zenginidir. Türkiye’de besin olarak en fazla pilav, dolma, çorba, sütlaç gibi sütlü tatlı yapılarak tüketilmektedir.

Un ve nişastası da birçok yiyeceğin hazırlanması sırasında kullanılmaktadır.

Pirincin Faydalı Olduğu Alanlar

Karbonhidrat miktarı oldukça fazladır, enerji vericidir.

Salata ve sebzelerle birlikte yenilirse kan şekerini yükseltmeyecektir.

Hazım sıkıntısı yaşayanları da rahatlatır.

Doyuruculuk oranı yüksektir, gelişimi destekler ve kuvveti artırır, zihin açıcıdır.

Alerjik değildir, 6 aydan itibaren bebekler için muhallebisi yapılabilir.

Lif oranı düşüktür, vücuttaki suyu da çekeceği için ishal tedavisine yardımcıdır.

Böbrek ve hipertansiyon hastalarına önerilen bir besindir.

Pirinçte kolesterol yoktur. Kandaki kolesterolü de azaltmaktadır.

Bu yönüyle kalp ve damar hastalıklarına yakalanmayı önler.

İçeriğindeki kanser önleyen kimyasal bileşikler nedeniyle en çok da bağırsak kanserine karşı koruyucudur.

Glütensiz olduğundan çölyak hastaları rahatlıkla tüketebilmektedir.

Bağışıklık sistemini güçlendirme, hücreleri yenileme ve yaşlanmayı geciktirme özelliklerine de sahiptir.

Pirinç unuyla yaralar kurutulabilmektedir.

Pirinç kaynadıktan sonra suyu cilde sürülerek bekletilir, kuruyunca da gül suyu ile silinip temizlendiğinde cildin temizlendiği, canlılık kazandığı, beyazladığı görülecektir.

Birçok vitamin ve mineral taşıdığı için kepekli pirinç tüketmek daha çok tavsiye edilmektedir.