Lafı Gediğine Koyan Sözler

Lafı Gediğine Koyan Sözler Kendini ifade edebilmek ve bunu uygun bir dille yapmak bir maharettir. Yeterli sözcük bilgisi, akıcı bir dil ve güzel bir ifadenin birleşimiyle oluşan bir özelliktir. Herkeste bulunmayan bir yetenek olduğu için bu tarz konuşma becerisine sahip insanlar toplumda ön plana çıkabilirler. Bilgi birikimi ve hayat tecrübesiyle beraber gelişen en güzel sözler ile konuşma yeteneği sayesinde uzun konuşmalara gerek olmadan bir cümleyle olayın anlatmak mümkün olur.

Arkadaş ortamında, aile ortamında veya iş ortamında yerinde konuşan ve kendini açık olarak ifade edilen insanlar çok sevilir. Duygu, düşünce veya yaşadıklarını anlamlı tek bir cümleyle ifade etmek beceri isteyen bir sanattır. Yaşadığı olaylar karşısında zekice ve pratik karşılıklar veren insanlar fazla bulunmaz. Bu özel bir yetenektir. Büyük devlet adamlarında ve toplum önderlerinde var olan lafı gediğine koyan sözler sonradan edinilen bir durum değildir.

Her duruma verdiği anlamlı karşılıklar ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ülkemizde ve dünyada bu konuda verilebilecek önemli kişiler arasında yer almaktadır.

Lafı Gediğine Koyan Sözler
Lafı Gediğine Koyan Sözler

Editörün Seçimi Lafı Gediğine Koyan Sözler

  1. “Konuşmak kolay, eyleme geçmek zor. Lafı gediğine koymak için harekete geçmek gerekiyor.”
  2. “Dilin kemiği yok derler, ama doğru bir sözü söyleyerek lafı gediğine koyabilirsin.”
  3. “Öyle güzel bir cevap verdim ki, karşımdaki susmak zorunda kaldı. Lafı gediğine koydum.”
  4. “Söz uçar, yazı kalır. İyi bir sözü yazarak lafı gediğine koyabilirsin.”
  5. “Haklı olduğumu kanıtlamak için gereksiz bir tartışmaya girmedim, sadece sessizce doğruyu söyledim ve lafı gediğine koydum.”
  6. “Bana karşı çıkma, çünkü lafı gediğine koyacak kadar donanımlıyım.”
  7. “Tepkisiz kalmam sakinliğimden değil, doğru bir sözle lafı gediğine koyacak kadar güçlü olmamdandır.”
  8. “Dilim keskin, sözlerim acı. Lafı gediğine koyacak kadar cesurum.”
  9. “Kelimelerin gücünü iyi biliyorum. Lafı gediğine koyacak bir cümleyle her şeyi değiştirebilirim.”
  10. “Bana karşı çıkmadan önce iki kez düşün. Çünkü lafı gediğine koyacak bir sözüm var.”

Bu sözler, etkili ve keskin bir söylemle doğruyu ifade ederek karşı tarafa etkili bir cevap verme anlamını taşır. Lafı gediğine koymak, doğruyu savunmak ve karşı tarafı ikna etmek için güçlü bir söylem kullanmaktır. Ancak, iletişimde saygı ve hoşgörüyü unutmamak da önemlidir.

Lafı Gediğine Koyan Sözler

  • Gidene asfalt bile dökeriz maksat rahat yol alsın.
  • Bana iyi gelenler hep benden gidenler oldu.
  • Boşuna umutlanma. Kalbim artık hayvan barınağı değil.
  • Kişiliğin yerine otursun, söz ayağa kalkacağım.
  • Hayatımdan gidenler, ya hoşuma giderler ya da boşuna.
  • Ruhunuzu satmayın. Kiralayın daha ekonomik.
  • Zamanında çok şerefsiz gördüm ama tacı sana veriyorum!
  • Konuşursam derinden, kimse kalkamaz yerinden…

Bağlanmaktan korkuyorum dedi. Tasmasını çıkardım gitti!

Ben huzur aradım sen kusur. Şimdi bensiz kudur!

Kuruşu kuruşuna hesapladım seni. İnan 5 para bile etmedin.

Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah selânı versin!

Kaç promil eder şerefin? Söyle ona göre kaldırayım kadehimi!

Fazla kasma kendini, kramp girecek bir yerlerine.

Gidenin arkasından bir kova su dökmek lazım daha hızlı gitsin diye.

Yaptıklarıyla küçülenler, laflarıyla büyüdüklerini sanmasınlar.

Şarap gibi kadın olsan kaç yazar, yanındaki adam turşu olduktan sonra.

Gel bu gece kaybettiklerimize içelim; ben sana, sen şerefine!

İnsanlar da fotoğraf gibi; ne kadar büyütürsen, o kadar düşüyor kalitesi!

Hani derler ya; bir konuşursam derinden, aklın oynar yerinden.

Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.

Bu saatten sonra ben tren gibi geçerim, sen öküz gibi bakarsın.

Benim koyduğum noktadan sonra kuracağın cümleyi ancak kendin okursun!

Bu sıralar herkes havalarda. Hayırdır uçak biletleri mi bedava?

Besmelesiz sevdin galiba beni; yüzün bir yana kaymış, şerefin ayrı bir yana.

Kendini özel hissettirdiysem özür dilerim, yaparım böyle hatalar!

Benim için artık; eskicinin bile almayacağı bir ‘eşya’ gibisin. Artık gidebilirsin.

Yirmi yaşında istek, otuz yaşında zekâ, kırk yaşında akıl önemlidir.

Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın.

Beni sevmeyen varmış! Bak kalbim kırıldı, ritmi bile değişti. Tın tın tın…

Cesaretin yoksa adam gibi sevmeye, ben de mecbur değilim çocuk büyütmeye.

Adam yerine koyduğum insanları neden koyduğum yerde bulamıyorum.

Oyun oynamaya gerek yok hayat. Ne sen çocuksun, ne benim dünyam lunapark.

Eğer bana koysaydı gidişin, sence bu kadar güzel olur muydu gülüşlerim?

Kimseye kendinizi anlatmak için uğraşmayın. Herkes sizi kendi işine geldiği gibi görür.

Sigaranın da tiryakisiyim ama bitince yere atıyorum. Bilmem anlatabildim mi?

Bugünlerde söylediklerimi birileri üzerlerine alıyormuş. Alsın havalar soğudu üşümesin.

Büyük ikramiyenin sana çıkmamasına çok şaşırdım. Bütün numaralar sendeydi.

Çok vefalı dostlarım var benim. Allah şahit, iyi günümde kendimi hiç yalnız hissettirmediler.

Oturur sana şerefi anlatırdım ama kaybettiği bir şeyi dinlemek ağır gelir insana!

Bir sevda istiyorum asla beni terk etmeyen, bir gün sırtımdan vurarak bırakıp beni gitmeyen.

Ne yarım kaldım senden sonra, ne de yaralı, beni ne sen yıkabilirsin, ne de en kralı…

Kendini beğenmiş insanları severim. Hiç kimsenin beğenmediği bir şeyi beğenmek ayrıcalıktır.

Ne diyordu şair;  yıkıldı yolunu bekleyen şehir. Şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir.

Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.

Biz alıştık artık gidene yol vermeye, arkasından ‘yapıştır’ deyip kahkahalarla gülmeye.

Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım! Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.

Yüz dilde seni seviyorum desen ne fayda. Bir dilde adam gibi söyleyemedikten sonra…

Artistlik yapmaya gerek yok. Seni öyle bir görmezlikten gelirim ki; sen bile varlığından şüphe edersin.

Bana ayrı dünyaların insanıyız dediğinde anlamıştım canının cehenneme ait olduğunu.

Umutlara kanma, umutlar bir gün imkânsızlaşır, hayatı tozpembe yaşıyorum sanma, her renk bir gün siyahlaşır.

Küfür benim ağzıma yakışmıyor olabilir ama beni kızdıranların üzerinde çok şık duruyor!

Hak edene, masadan öyle bir kalkıp gideceksin ki; kendisini garsona bahşiş olarak bırakılan bozuk para gibi hissedecek.

Bazı insanlar kitap gibidir; yok satar, bazı insanlar da öyle kitapsızdır ki; sizi yok yere satar.

Affettiğimden değil, boş verdiğimden üzerinde durmuyorum çoğu şeyin. Ve mutlu olduğum için değil, güçlü olduğum için gülüyorum.

Beni tanımadan hakkımda ileri geri konuşanlara artık hiç kızmıyorum. Bilirsiniz köpekler tanımadıklarına havlarlar.

Önüne gelenle aşk yaşayan doyumsuz yaratıklar! Bırakın bu Nasrettin Hoca’nın ‘ya tutarsa’ stratejisini. Sütü bozuk olanın, mayası tutmaz!

Bir defa aldatan kişiyi affedersen, seni yine kullanır. Çünkü ihanet bir ruh hali değil; karakterin dökülüş biçimidir.

Çocuk değilim artık, büyüdüm. Biraz yorgun, biraz kırgınım yine de. Yeter artık. Giden yolunu, kalan yerini bilsin sadece.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap