Kantaron Çayı Nasıl Saklanır? Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Kantaron Çayı ısı almayan yerlerde saklanır. Yağı da aynı şekilde muhafaza edilir. İdrar enfeksiyonlarına iyi gelir. Fazlası zararlıdır.

Kantaron Çayı

Doğal bir ağrı kesici olan kantaron çayı tarihler ve medeniyetler boyunca şifalarından faydalanılan bir bitkiden elde edilir. Kantaron bitkisi, yıldıza benzeyen ve sarı görünümüyle çiçekli bir yapıdadır.

Tıbbi ilaçlar ve tıbbi tedavilerin henüz keşfedilmediği asırlar öncesi dönemden bu yana kullanılmaktadır. Yüzyıllardır süregelen ilkel tedavilerde aktif olarak başvurulduğu gibi, günümüzde de kantaron çayı kullananlar oldukça fazladır.

Sıklıkla çimenlik alan ve diğer yeşil ağırlıklı bitkilerin arasında tasarlanan kantaron çiçeği adeta ilkbaharın habercisidir.

Mevsim yaza dönünce toplanıp kullanıma hazır bir hale getirilmesi için en uygun zamanlardır. Sonbaharda artık kendi kendine dökülmeye başlayan kantaron vakti geçmiş ve ölü bir bitki haline gelmiş demektir.

Kantaron Çayı Nasıl Saklanır?

Kantaron çayı nasıl saklanır gibi birtakım sorular aklınıza geliyor olabilir. Bunun yanıtı için kantaronun macerası en baştan almamız gerekir. Zira kantaron çayı hazır olan ya da direkt olarak bu haliyle bekletilmesi pek de uygun olan bir bitkiden elde edilmiyor.

Kantaron iki çeşit kullanılabilme alanına sahiptir. Kantaron yağı versiyonu en yaygın kullanıma sahip türüdür.

Vaktinde toplanan kantaron bitkisi zeytinyağı ya da ozon yağı gibi şifalı bir çözücüde bekletilir. Beklediği süre zarfında kantaron, enzimlerini yağa bırakıp artık saf bir kantaron yağı olacaktır.

Bu şekilde ya da hazır halde temin edilen kantaron yağı kesinlikle buzdolabında saklanmamalıdır. Çünkü kantaron masaj yağı olarak da kullanıldığı için soğuk olması hiç uygun değildir. Oda ısısında ve hiçbir şekilde ışık almayacak şekilde muhafaza edilmelidir.

Kantaron çayı için ise kantaron bitkisi herhangi bir işleme tâbi tutulmadan kullanıma hazırdır. Bitkisi diğer çayı yapılan ıhlamur ve yeşil çay gibi bitkilerin saklanma koşulları ile aynıdır. Oda sıcaklığında, nemsiz ve rutubetsiz, sıkı kapanmış bir kavanoz içerisinde 1 yıl boyunca saklanabilir.

Çayının yaptıktan sonra ise kısa sürede tüketilmeli ve bekletilmemelidir. Çünkü su ile buluşan kantaron bitkisi öncelikle tüm vitamin ve minerallerini suya salacak, ancak ardından da etkilerini kaybetmeye başlayacaktır.

Kantaron Çayı Yemeklerde Nasıl Kullanılır?

Kantaron çayı yemeklerde nasıl kullanılır diye merak ediyor olabilirsiniz. Şunu ifade etmek gerekir ki; kantaron bitkisi salt ve sınırlı kullanım için uygundur. Yani bir çeşni formatında ve her yemekte kullanılacak bir tat değildir. Zaten daha çok ilaç niyetine, hastalıklardan korunma ve tedavi ihtiyaçlarında tercih edilen bir bitkidir.

Kantaron bitkisinin kaynatılması ile edilen kantaron çayı sihirli bir iksir gibidir. Düzenli ya da hastalığa ve şikayetlere göre belli aralıklarla kullanılması inanılmaz olumlu etkiler gösterir. Kantaron bitkisinin çay yaparak kullanabilirsiniz.

Kantaron yağı da, kantaron çiçeğinin hem harici hem de içilerek tüketilebilen bir varyasyonudur. Çayı ile aynı etkileri mevcut olsa da kullanım alanları farklılık gösterebilir.

Tüm bu kullanım türlerine ilave olarak gevşeme ve romatizmal ağrılara karşı banyo suyuna da eklenebilen kantaron çayı bu haliyle de masaj etkisi vermektedir.

Kantaron Faydaları

Kantaron faydaları, bileşik maddeleri sayesinde hemen her yaştan insanın kullanabileceği türdendir. Ancak elbette ki dozu ve kullanım sıklığı kişilerin hususi durumlarına göre farklılıklar gösterebilir.

  • Özellikle mide ağrıları ve diğer mide rahatsızlıklarında rahatlatıcı ve tedavi edici etkisi vardır.
  • Ağrı kesici, ateş düşürücü ve iltihap dağıtıcı özelliği ile enfeksiyonları giderir.
  • Sinir sistemini dinlendirmede ve gerilen kasları gevşetmede son derece yüksek etkilere sahiptir.
  • İdrar yolu enfeksiyonlarını tedavi eder.
  • Antioksidan etkisi ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve hücreleri yapılandırır.
  • Hem bebeklerde hem yetişkinlerde hazımsızlık ve gaz problemlerine iyi gelir.
  • Öksürüğü keser, nefesi açar ve akciğeri toksik maddelerden temizler.
  • Kanser hastalarında kullanımının kemoterapi etkilerini azalttığı gözlendiği gibi tümörleri de küçülttüğü saptanmıştır.
  • Depresyonu tedavi edici niteliktedir.

Kantaron Çayı Nelere İyi Gelir?

Kantaron çayı nelere iyi gelir sorusunun yanıtı aslında birkaç hususla sınırlandırılamaz. Çünkü kişilerdeki olumlu etkileri hala çalışma konusu olarak, keşfedilmeye açık faydaların araştırılması ile devam etmektedir.

  • Kantaron çayı anksiyeteden uyku bozukluklarına kadar pek çok depresif rahatsızlıkları tedavi eder.
  • Antiseptik ve antiviral özellliği sayesinde gözle görülmeyen her türlü mikroba karşı savaş açar ve sindirim sistemini güçlü tutar.
  • Mide hastalıkları ve özellikle ülser için son derece faydalıdır.
  • Tansiyonu dengeler.
  • Kadınların adet dönemlerindeki ağrı ve gerginlik hislerini neredeyse sıfırlar. Aynı zamanda en doğal adet düzenleyici formülünün kantaron çayı içmekten geçtiği söylenebilir.

Kantaron Çayının İçindeki Vitaminler

Kantaron çayının içindeki vitaminler oldukça etkin seviyelerdedir. Vitamin ve minerallerin adeta kombo yaptığı bu enzimler; hiperisin, karetenoid, kolin, flavonoid, nikotinamid, pektin, beta karoten, fenolik maddeler, taninler, protein ve uçucu yağlar ile yüksek miktarda C vitaminini ihtiva eder. Asitler bazında ise; isovalerianik asit, nikotinik asit, stearik asit, palmitik asit ve myristik asit kantaronda bulunmaktadır.

Kantaron Çayı Kalorisi

Kantaron çayı kalorisi içimi kadar hafiftir. Ortalama olarak bir fincanının18 kalori olduğu kantaron çayı 0.05- 03 oranında hiperisinin ve pödohiperisin içerir. Hiperisin ve adhiperforin maddeleri ise 0.9- 5.0 oranlarında bulunur. Flavonoid çeşitleri ise çayın %4’lük oranına tekabül etmektedir.

Kantaron Çayı Zararları

Kantaron çayı zararları fazla tüketildiğinde ortaya çıkabilmektedir. Mide bulantısı ağır kuruluğu gibi olumsuz etkiler ön plana çıkabileceği gibi bazı kronik hastalıkları olanlar da kantaron çayını dikkatli kullanmalıdır.

Kantaron çayının yan etkileri antidepresan kullananlarda çok daha fazla gözlemlenebileceğinden, bu gruplar için kullanılması önerilmez

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap