Hal Hatır Sorma Mesajları

Hal Hatır Sorma Mesajları Eş, dost, akraba ve tüm sevdiklerimizin durumlarının nasıl olduklarını sorgulamak sürekli yaptığımız bir şeydir. Halini hatırını sorduğumuz sevdiklerimiz, bu durumdan çok memnun kalır ve aynı şekilde onlarda bizim hal ve hatırımızı sorarlar. Eş dost arasında oldukça yaygın olan bu merasim yapıldığı zaman bireylere hal hatır sorma mesajları gönderilir. Birbirinden güzel hal hatır mesajları, okuyanın yüzünü güldürür ve gönderen kişiyle arasındaki bağı arttırır. Hal hatır mesajlarının toplumumuzda çok farklı bir yeri vardır. Birinin durumu sorulduğu zaman ise en güzel mesajlar ilearanıp bulunur. Yine aynı şekilde karşı taraf da mesaja farklı ve güzel bir şekilde cevap verir.

İnsanlar, birbirlerine değer verdikçe ve birbirlerine olan sevgilerini her fırsatta dile getirdikçe yaşanılan her ortam daha da güzelleşir. Büyük küçük demeden herkes halinin ve hatırının sorulmasını ister. Yaşlılar ve büyüklerimiz sürekli hal hatır sormamız gereken kişilerdendir. Arasında mesafe bulunan ve büyüklerini ziyaret edemeyen kişiler de onlara hal hatır mesajları atarak gönüllerini hoş edebilirler.

Hal Hatır Sorma Mesajları
Hal Hatır Sorma Mesajları

Hal Hatır Sorma Mesajları

  • Bir iyiliği yapan değil, iyiliği gören hatırlamalıdır.
  • Dünya, vazgeçenleri değil, azmedenleri hatırlar.
  • Bir tür kavuşmadır hatırlayış, unutuş bir özgürlük.
  • Ufak bir hatırlatma, yara bandı kalbe yapışmıyor.
  • Ben insanın diğer yüzünü görünce, ilkini hatırlamam.
  • Acılar iyidir bize geçmişin gerçek olduğunu hatırlatır.
  • İyi insanlar hiçbir zaman hatırdan çıkmayan kişilerdir.
  • Bazen gelecek günlerin hatırına geçmişin peşini bırakmalısın.

Hatırımızdan çıkaramadığımız kişiler daima aklımızdan daha yakındır.

Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.

Mutlu olmak istiyorsan gururu bırak. Gönüller almaya bak. Hz. Mevlana

Sana bir kapı bıraktım giderken; açtıkça beni, kapatırken kendini hatırla.

Aslında kahvenin bir suçu yoktu, suç o kahveyi içip de hatır bilmeyenlerdi.

Topla hatıralarını ve defol kalbimden. Sevdiğim seni karalamaya hakkın yok.

Hatır denilen duyguyu yıllar asla öldüremez. Yıllar geçse de hatırı olan hatırlanır.

Bana en sevgili olan kardeşim, kusurlarımı bana hediye eden hatırlatan kimsedir.

Öğrenmek, eskiden bilinmiş bir şeyi yeniden hatırlamaktan başka bir şey değildir.

Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden, bari bir gönül yıkılmasın dilinden. Mevlana

Gönül gözünle görürsen eğer, kelebeğe değil, tırtıla sevdalanırsın. Nazan Bekiroğlu

Herkes bir parçamı alıyor hatıra diye… Çöpçü çöpümü, dünya vaktimi ve ölüm beni.

Gün olur elinizde kırık bir kalp, buruk bir acı ve birlikte içilen bir kahvenin hatırı kalır.

Seninle buluştuğum ilk günü hatırlıyorum. Hiçbir şey için bu kadar heyecanlanmamıştım.

Oysa kahve içmişliğimiz de vardı bu ne hatır gönül bilmemezlik diyemedim. Orhan Veli Kanık

Minareden düşenin parçası bulunur da; gönülden düşenin parçası bulunmaz. Hz. Mevlana

Garip değil mi? Hatıralar mutluluk vericidir, ama bazen hatırlamak; intihar sebebin bile olabilir.

Bilmem ki; karşılaşsak bile hatırlayabilir miyiz birbirimizi yeniden. İkimizde artık bir başkasıyken.

Bazen öyle bir an gelir ki her şeye artık yeter dersin. İşte o noktadan sonra ne hatır kalır, ne de sabır.

Sadece seni görünce hal hatırını soran, hırsızlık yaparken yakalanan kişi kadar suçlu hisseder kendini.

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var derler. Susamış birine verilen bir bardak suyun hiç hatırı yok mu?

Hatırlanmak gül bahçesindeki bir gonca kadar güzelse, unutulmakta çalılıkta yetişen diken kadar acıdır.

Eğer birisi sana değer veriyorsa, yaptığın her şeyin hesabını sorar, değer vermiyorsa hal hatır bile sormaz.

Esrar çekmiş gözleri kanlı sigara içmiş kafası dumanlı kolun da 3 5 jilet yarası o da bi namerdin hatırası.

Canım acır göz önümden gitmez hiç bir hatıra… Duygular haram biçimde parça parça ruhumda… Asır Mecazi

Belki bir sonbahar hatırlatır beni sana. Yapraklar koparken dalından bir bir, O apansız kopuşumuzu hatırlarsın.

Dalından düşüp giden yaprak nasıl kurumaya mahkumsa hatırdan düşen insanda öyle unutulmaya mahkumdur.

İnsanın en çokta canını acıtan bugün hatırını kıramadıklarının, yarın hiç düşünmeden kalbini kırmalarıdır.

Hatırlamak için bir hafızamız varken, unutmak için elimizde hiçbir şeyin olmaması; hayatın bize attığı en büyük kazıktır.

Merak etme üzülmüyorum peşinden. Ki sen bana unuttum derken, senin kim olduğu hatırlamaya çalışıyordum ben.

Her ay olmasa da yılda bir kez herkeslerden uzak bir çay bahçesinde, bir bardak çay içimi zamanda, hal hatır soralım seninle.

Her ayrılığın tokat gibi. Şamardan anlamaz bu kalp. Kaç kere öldüm hatırlamıyorum bile. Yalnızlık beni sallayamaz, düşer kalkarım.

Bir zamanlar her şeyim olan bir kadın, şimdi gözlerimden aksa da yaşlar artık el oldun. Geride bana kanal iki satırlık hüzün, iki satırlık hatır.

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla.

Kahve sadece yalnızlık değildir Kahve dostluğun temelidir. Kırk yıllık bir hatırın hatırasıdır. Yeter ki sen dost olmayı bil, kahve dediğin beş dakikada hazır.

Her şeyin hatırı vardır bizde; sevdiklerimizin, dostlarımızın, yediğimiz yemeklerin, yaptığımız muhabbetlerin, içtiğimiz kahvelerin. Hatır gönül bilmek ve dost olmak herkese nasip olmuyor.

Keşke bir rüzgar esseydim seni uzaktan da olsa görmek için, keşke bir yağmur bulutu olsaydım hep senin üstünde dolaşıp özlediğimde sana sağanak sağanak ulaşan, keşke bir hatırım olsaydı sende bir merhabalık.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap