Fetih Suresinin Arapça Okunuşu Faziletleri! Anlamı, Sırları ve Meali

Fetih Suresi (Zafer), 29 ayet ile Kuran’ın 48. suresidir. İlk ayette geçen İnna fetah-na lake fat-han mübina kelimelerinden türetilmiştir. Bu surenin faziletleri, anlamı ve tefsiri hakkındaki bilgileri sizler için derledik.

Fetih Suresi Ne Zaman ve Nasıl İndi?

Fetih Suresi 29 ayettir ve Medine’de nazil olmuştur. Peygamber’in (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Kim bu Sureyi okursa, Mekke fethedildiğinde benimle berabermiş ve bana biat etmiş gibi olur.

Rivayete göre Hudeybiye Antlaşması arından Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve ona biat edenler Medine’ye yol aldıkları zaman Fetih Suresi inmiştir. 

Ömer (ra)’den rivayet edildiğine göre Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur: Bu gece bana Kur’an’dan bir sure vahiy edildi, doğrusu o, kalbime güneşin altındaki her şeyden daha sevimli olan suredir. Daha sonra Peygamberimiz Fetih Suresi 1-5. ayetlerini okudu. 

Fetih Suresi

Fetih Suresinin Arapça Latince Okunuşu

Bismillahirrahmanirrahîm

1 – İnna fetahna leke fetham mübına

2 – Li yağfira lekellahü ma tekaddeme min zembike ve ma teahhara ve yütimme nı’metehu aleyke ve yehdiyeke sıratam müstekıyma

3 – Ve yensurakellahü nasran azıza

4 – Hüvellezı enzeles sekınete fı kulubil mü’minıne li yezdadu imanem mea ımanihim ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü alımen hakıma

5 – Li yüdhılel mü’minıne vel mü’minati cennatin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve yükeffira anhüm seyyiatihim ve kane zalike ındellahi fevzen azıyma

6 – Ve yüazzibel münafikıyne vel münafikati vel müşrikıne vel müşrikatiz zannıne billahi zannez sev’ aleyhim dairatüs sev’ ve ğadıbellahü aleyhim ve leanehüm ve eadde lehüm cehennem ve saet masıyra

7 – Ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü azızen hakıma

8 – İnna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra

9 – Li tü’minu billahi ve rasulihi ve tüazziruhu ve tuvekkiruh ve tusebbihuhu bükreten ve ezıyla

10 – İnnellezıne yübayiuneke innema yübayiunellah yedüllahi fevka eydıhim fe men nekese fe innema yenküsü ala nefsih ve men evfa bi ma ahede aleyhüllahe fe se yü’tıhi ecran azıyma

11 – Se yekulü lekel mühallefune minel a’rabi şeğaletna emvalüna ve ehluna festağfir lena yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim Kul fe mey yemlikü leküm minellahi şey’en in erade biküm darran ev erade biküm nefa bel kanellahü bima ta’melune habıra

12 – Bel zanentüm el ley yenkaliber rasulü vel mü’minune ila ehlıhim ebedev ve züyyine zalike fı kulubiküm ve zanentüm zannes sev’ ve küntüm kavmen bura

13 – Ve mel lem yü mim billahi ve rasulihı fe inna a’tedna lil kafirıne seıyra

14 – Ve lillahi mülküs semavati vel ard yağfiru li mey yeşaü ve yüazzibü mey yeşa’ ve kanellahü ğafurar rahıyma…

15 – Se yekulül mühallefune izen talaktüm ila meğanime li te’huzuha zeruna nettebı’küm yürıdune ey yübeddilu kelamellah kul len tettebiuna kezaliküm kalellahü min kabl fe se yekulune bel tahsüdunena bel kanu la yefkahune illa kalıla

16 – Kul lil muhallefıne minel a’rabi se tüd’avne ila kavmin ülı be’sin şedıdin tükatilunehüm ev yüslimun fe in tütıy’u yü’tikümüllahü ecran hasena ve in tetevellev kema tevelleytüm min kablü yüazzibküm azaben elıma

17 – Leyse alel a’ma haracüv ve la alel a’raci haracüv ve la alel meriydı harac ve mey yütıılahe ve rasulehu yüdhılhü cennatin tecrı min tahtihel enhar ve mey yetevelle yüazzibhü azaben elıma

18 – Le kad radıyallahü anil mü’minıne iz yübayiuneke tahteş şecerati fe alime ma fı kulubihim fe enzeles sekınete aleyhim ve esabehüm fethan karıba

19 – Ve meğanime kesiraten ye’huzuneha ve kânallahü aziyzen hakiyma

20 – Ve adekümüllahü meğanime kesiraten te’huzuneha fe accele leküm hazihı ve keffe eydiyen nasi anküm ve li tekune ayetel lil mü’minıne ve yehdiyeküm sıratam müstekıyma

21 – Ve uhra lem takdiru aleyha kad ehatallahü biha ve kanellahü ala külli şey’in kadıra

22 – Ve lev katelekümüllezıne keferu le vellevül edbara sümme la yecidune veliyyev ve la nesıyra

23 – Sünnetellahilletı kad halet min kabl Ve len tecide li sünnetillahi tebdıla

24 – Ve hüvellezı keffe eydiyehüm anküm ve eydiyeküm anhüm bi batni mekkete mim ba’di en azferaküm aleyhim ve kanellahü bi ma ta’melune basıyra

25 – Hümüllezıne keferu ve sadduküm anil mescidil harami vel hedye ma’kufen ey yeblüğa mehılleh ve lev la ricalüm mü’minune ve nisaüm mü’minatül lem ta’lemuhüm en tetauhüm fe tüsıybeküm minhüm mearratüm bi ğayri ılm li yüdhılellahü fı rahmetihı mey yeşa’lev tezeyyelu le azzebnellezıne keferu minhüm azaben elıma

26 – İz cealellezıne keferu fi kulubihimül hamiyyete hameyyetel cahiliyyeti fe enzelellahü sekınetehu ala rasulihi ve alel mü’minıne ve elzemehüm kelimetet takva ve kanu ehakka biha ve ehleha ve kanellahü bi külli şey’in alıma

27 – Le kad sadekallahü rasulehür ru’ya bil hakk le tedhulünnel mescidel harame in şaellahü aminıne muhallikıyne ruuseküm ve mükassıriyne la tehafun fe alime ma lem ta’lemu fe ceale min duni zalike fethan karıba

28 – Hüvellezı erseIe rasulehu bil hüda ve dınil hakkı li yuzhirahu aled dıni küllih Ve kefa billahi şehıda

29 – Muhammedür rasulüllah vellezıne meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana sımahüm fı vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incıl ke zer’ın ahrace şat’ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu’cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran azıyma…

Fetih Suresinin Arapça Okunuşu Faziletleri! Anlamı, Sırları ve Meali
Fetih Suresinin Arapça Okunuşu Faziletleri! Anlamı, Sırları ve Meali

Fetih Suresinin Anlamı Meali

Rahman ve Rahim Olan ALLAH’ın adıyla.

  1. Ey Muhammed! Biz sana çok net bir zafer verdik.
  2. Allah, geçmişteki ve gelecekteki günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola yönlendirsin. 
  3. Allah sana en kudretli şekilde yardım etsin diye
  4. O, imanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güveni indirendir. Gökyüzünün ve yeryüzünün askerleri Allah’ındır ve Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 
  5. İnanan erkekleri ve kadınları, içinde sonsuza kadar kalacakları ve altlarından ırmaklar akan cennetlere göndersin ve onların kötüküklerini bağışlasın. Bu, Allah katındaki en büyük zaferdir.
  6. Allah hakkında kötü söylemlerde ve davranışlarda bulunan münafık, müşrik erkekleri ve kadınları cezalandırabilir. Kaderin kötü gidişi onlaradır. Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi, yani uğursuz bir sonu hazırlamıştır. 
  7. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. O Her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibi O’dur.
  8. Ey Muhammed! Seni onlara bir şahit, müjde haber verici ve uyarıcı olarak gönderdik. 
  9. Siz insanlar Allah’a ve Resulüne iman edin, O’nu yüceltin, O’na saygı duyun ve hürmette bulunasınız diye gönderdik. Sabahın en erken saatlerinde günün bitişine kadar sadece O’na.
  10. Hz. Muhammed’e itaat edenler, ancak Allah’a itaat ederler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. O halde her kim yeminini bozarsa, onu ancak nefsine zarar verecek şekilde bozmuş olur; Kim Allah’a verdiği sözü tutarsa, Allah ona büyük ödül verir.
  11. Bedevilerden geride kalanlar sana derler ki: Mallarımız ve ailelerimiz bizi işgal etti, bizim için af dile! Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle konuşurlar. De ki: Eğer size bir zarar vermek isterse veya bir menfaat dilerse, Allah’a karşı size kim fayda sağlayabilir? Hayır, fakat Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
  12. Hayır, siz Peygamberin ve müminlerin kendi kavimlerine asla geri dönmeyeceklerini sandınız ve bu kalplerinde süslendi ve siz kötü bir düşünceye kapıldınız ve helâk peşinde koşan zavallı bir kavim haline geldiniz.
  13. Allah’a ve elçisine inanmayanlar için de böyledir. Kafirler için bir ateş hazırladık.
  14. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. O, dilediğini affeder, dilediğini cezalandırır. Allah en çok bağışlayandır, esirgeyendir. 
  15. Siz ganimet almak için yola çıktığınız zaman, geride kalanlar: Biz de sizinle beraber gidelim derler. Allah’ın hükmünü değiştireceklerini umarlar. Ey Muhammed! Onlara de ki: Bizimle gitmeyeceksiniz. Allah önceden böyle buyurmuştur. Sonra diyecekler ki: Bizi kıskanıyorsunuz. Hayır, ama siz bundan farklı anlıyorsunuz.
  16. Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: Onlar teslim oluncaya kadar onlarla savaşmak için yiğit bir topluluğa çağrılacaksınız; ve eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verecektir; Ama daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz, sizi büyük bir azap ile cezalandırır. 
  17. Körlere, topallara ve hastalara savaşa gitmedi diye günah yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse, onu altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim yüz çevirirse onu elem dolu bir azapla cezalandırır.
  18. Allah, ağacın altında sana biat ettikleri zaman, müminlerden razı oldu ve kalplerinde olanı bildi, onlara güven ve esenlik indirdi.
  19. Ve ele geçirecekleri pek çok ganimetle onları ödüllendirdi. Allah güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
  20. Allah, size ele geçireceğiniz çok ganimetler vaat ediyor, bunu size peşinen verdi ve müminlere ibret olsun diye, insanların ellerini sizden çekti. Seni doğru yola yönlendirir. 
  21. Daha elde edemediğin başka kazançları da Allah kuşatır, Allah her şeye kadirdir.
  22. İnkâr edenler sizinle savaşa girerlerse kaçacaklar, sonra ne bir dost ne de bir yardımcı bulamayacaklar. 
  23. Daha önce yol almış olan Allah’ın kanunudur. Allah’ın şeriatını değiştirecek hiçbir güç bulamazsın.
  24. O, sizi galip kıldıktan sonra Mekke vadisinde insanların ellerini sizden çeken ve sizin ellerinizi de onlardan çeken O’dur. Allah, yaptıklarınızı görendir. 
  25. İşte bunlar, inkâr edenlerdir, sizi Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar ve takdimeyi amacına ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer tanımadığınız mümin erkekler ve kadınlar olmasaydı, onları ayaklar altında çiğnemeyesiniz ve böylece bilmeden onlara bir günaha girmeyesiniz; Allah dilediğini rahmetine kavuştursun diye, eğer müminlerle kâfirler apaçık ayrılmış olsalardı, içlerinden inkar edenleri elem verici bir azapla cezalandırırdık. 
  26. Cahiliyet çağının bağnazlığı, sonra Allah, Peygamberine ve müminlere esenlik selamını indirdi ve onlara nefs kelamını empoze etti, çünkü onlar buna layıktılar. Allah her şeyden haberdardır. 
  27. Allah, Peygamberinin rüyasını hak olarak gerçekleştirmiştir. Allah dilerse, saçlarınızı tıraş etmiş ve kestirmiş olarak, korkmadan, Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Fakat O, sizin bilmediğinizi bilir ve size önceden yakın bir fetih nasip etti. 
  28. O, Peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen ve onu bütün dinlere üstün kılmak için gönderendir. Şahit olarak Allah yeter.
  29. Muhammed Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar, kâfirlere karşı sert, kendi aralarında ise merhametlidirler. Ey Muhammed! Onların rüku ve secdeye vardıklarını, Allah’tan bir lütuf ve O’nun rızasını isteyerek görürsün. Onların işareti, alınlarındaki secde izindendir. İşte onların Tevrat’taki ve İncil’deki benzerleri, filizini gönderen, onu güçlendiren ve çiftçileri sevindirmek için sapı üzerinde dikilen ekilmiş ekin gibidir ki, onlarla kâfirleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip salih amel işleyenlere bir af ve büyük bir ödül vaat etmiştir.

Fetih Suresi Faziletleri ve Sırları

İmam Cafer-i Sadık (a.s), bu sureyi okuyanların Allah’ın (cc) samimi ve gerçek kullarından sayılacağını ve cennette şerefli bir statü kazanacağını söyledi. Savaş veya kargaşa zamanlarında kişinin bu Sureyi bilmesi bir korunma ve güvenlik aracıdır. Bu surenin üflendiği suyu içmek her türlü kalp rahatsızlığını giderir ve yolculuk edenleri korur.

Fetih Suresini okuyanların, taşınırlarının ve taşınmazlarının kaybolmasından korkmasına gerek yoktur. Kıyamet gününde Allah’ın yürekten bağlı kulları arasında yükselir, sonsuz saadet diyarında sonsuza kadar kalır. 

Fetih Suresi yazıp kolye gibi boyna takarsanız, hırsızlardan ve serserilerden korunursunuz. 

Kim ki bu sureyi Zem Zem suyuyla yıkayıp içerse, onun içinde yaşadığı insanlar onun söylediklerine dikkat ederler ve mükemmel hafızaya sahip olacaktır. Ayrıca yaşlılıktan veya korku nedeni ile yaşanan titremeler de geçecektir.

Sureyi okuyan kimse, Mekke’nin fethinde Resulullah’ın (s.a.v) ordusunda hizmet etmiş kimse gibidir.

Fetih Suresi Tefsiri

Şüphesiz ki Allah, Resulü için gördüğü rüyayı bütün hakikatte gerçekleştirmiştir: Allah’ın Resulü, Hudeybiye yılında, Medine’den ayrılmadan önce uykusunda, Mekke’ye birlikte gireceğini gördü. 

Ashabı ile birlikte emniyette idiler, sonra onlar tamamen tıraş oluyorlardı.  Bunu sahabelerine haber verdi ve onlar sevindiler. Fakat onunla Medine’den yola çıktıklarında ve kâfirler onları Hudeybiye’de geri çekilmek zorunda kalacak şekilde engellediklerinde, bu onlar için üzücüydü, çünkü münafıklardan bazıları Peygamber’in (s.a.v) samimiyetinden şüphe duymaya başladılar. 

Bu ayet vahiy edildi, gerçekte sadaka ile bağlantılıdır, gerçekleşmiştir veya rüya görmeye atıfta bulunan koşullu bir niteleyicidir.

Allah’ın dilerse bu nimetleri güvence altına almak için saçlarınızı tıraş ederek veya kısaltarak Mescid-i Haram’a muhakkak gireceksiniz. 

Böylece O, müminlerle Mekkelilerin arasını barıştırma yolunda, sizin bilmediğiniz ateşkeste olacağını biliyordu ve ondan önce yakın bir zaferi, yani Hz. Hayber’in fethi sonraki yıl gerçekleşti.

1 Yorum

Sayfa duayı okurken yenileniyor tekrar bulmak zorlaşıyor. Onu düzeltmeniz güzel olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap