Ecel Ne Anlama Gelir, Vakti Değişir mi? Dua ile Ömrün Uzaması Mümkün mü?

Ecel, günlük yaşamda birileri vefat ettiğinde sıklıkla duyduğumuz kelimedir. Çok genç yaşta hayatını kaybetti, hemen yanıt gelir, Ecel! Ölümle arasında bir fark var mı? Bize biçilen bir ömür var, sabit mi, yoksa bu süre değişir mi? Birisi bize bir hayır duası etse ya da birilerine sadaka versek ecel, ölüm zamanı uzar mı?

Rabbimiz, bu fani dünyaya sınav için veya başka amaç için gönderdiği her varlığa bir ömür biçmiştir. Bu yüzden ecel vakti geldi mi kaçış yok deriz. Tabii, bazı olaylar bizi çok şaşırtıyor. Kimisine bakıyorsunuz ana rahminde hayatını kaybetmiş, doğar doğmaz bir nefes alıp hayata tekrar gözlerini yummuş. Şüphesiz onlar günahsız, cennette yerleri belki de hazır, lakin o sınava tabi olanların durumunu da Rabbimiz bilir. Dünya üzerinde şimdiye kadar ölmemiş kimse yoktur. Zaten her nefis bir gün ölümü tadacaktır ayeti de bunu Müslümanlara, hatta tüm dünyaya açıkça ortaya koyuyor.

Zira birileri hiç ölmeseydi, şüphesiz o kişiler ALLAH’ın elçileri olurdu. Rabbimiz, Habibim diye seslendiği Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bile bu dünyadan göçüp gitmiştir. Enbiya Suresi 34. Ayette Der ki: Ey Peygamber! Senden önce hiçbir insana ölümsüzlük bahşetmedik, öyleyse sen ölürsen, onlar ebediyen yaşarlar mı? İşte ölümsüz kimsenin olmayacağının da en büyük kanıtıdır.

Ölüm başka bir kelimede mevt ile karşımıza çıkar. Bu terimin anlamına baktığımız zaman: Vücuda hayat sağlayan kudretin artık yerinde bulunmaması, ruhun artık o vücuttan gittiği olaya denir. Yüce Kitabımızda mevt kelimesinin tersi hayat olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ecel Nedir, Süresi Değişir mi?

Ecel, evvelden belirlenmiş süre anlamı taşımaktadır, bizler ise onu sadece ölüm olarak biliriz. A’raf Suresi 34. Ayette Der ki: Her topluluk için belirlenmiş bir süre vardır. Vakitleri gelince ne bir an erteleyebilirler, ne de ilerletebilirler. Bu ayete baktığımız zaman, bizim ecel vaktimiz geldiği zaman başka bir tarihe ötelenmesi mümkün görünmüyor. Ama yaptığımız iyi ameller sayesinde bazen Rabbimizin bize bahşettiği hayatın daha da uzun olacağını düşünürüz.

Bazı alimlere göre: Dini, vatanı, milleti için savaşanlar ya da başka bir kulun elinden hayatını kaybedenler, ecel vakti gelerek ölen kişilerden ayrı değildir der. Burada anlatılmak istenen: Savaş olmasa daha çok yaşardı, bir katil onun canına kıymasaydı daha çok ömrü vardı, kanser onu yakalamasaydı çok gençti gibi söylemler doğru değildir. Bu olaylar yalnızca o kişinin gelen eceline bir bahanedir. Ecel vakti değişir mi ile ilgili Necmettin Nursaçan Hoca’nın yorumlarını sizlerle paylaşacağız.

Ecel Vakti Değişir mi?

Ecel vakti değişir mi sorusu Necmettin Nursaçan Hoca’ya bir programda soruldu. Bunca insan koronavirüsten hayatını kaybetti, bu hastalık olmasa daha çok yaşayacaklar mıydı? Ecel süresi değişir mi? Sorusunu yöneltti.

Necmettin Nursaçan Hoca, Ecel birdir değişmez, ne bir ileri ne bir geri dedi. Başka bir örnekte de: Kansere yakalanan bir genci tedavi ediyorlar, tedavi iyi gidiyor, bütün aile memnun. Sonra bir telefon, Ahmet vefat etti. Nasıl oldu? Ambulansla eve gelirken trafik kazasında öldü. Kanserden kurtuldu ama kazada öldü. Ecel birdir değişmez.

Ayrıca, evden çıkmasaydı, şunu yapmasaydı, böyle olmasaydı yaşar mıydı, ölmez miydi? Gibi soruları aklınızdan çıkarın çünkü şeytanın işini kolaylaştırırsınız dedi. Olduktan sonra ALLAH’ın hükmüdür ve onu kabullenmek bizim imanımızın gereğidir. Vesvese yok, tereddüt yok, evham yok.

Sadaka Veren Kişinin Ömrü Uzar mı?

Levh-i Mahfuz, Rabbimizin bizi dünyaya gönderdiği ve dünyadan tekrar alacağı günlerin yazıldığı o defter. Tabii, kullarla ilgili bu defterde çok daha detaylı şeyler de mevcut. Böylesi bir defter varken, sadaka ömrü uzatır inanışı nereden geliyor? Bu gerçekten doğru mu?

Aslında buna şöyle yanıt vermek gerekir: Ömrün uzaması derken bizim aklımıza 70 yaşına kadar değil de 75 yaşına kadar yaşamak geliyor. Bahsedilen o değil, yaşamınız iyi ameller ile geçer ve cennete bir adım daha yaklaşırsınız.

Kimin ne kadar yaşayacağı belli değil. Kimi müminler kısa ömürlerini Rabbinin yoluna adayıp ibadet ederken bazıları da çok uzun yaşayıp ALLAH’ı daha az anarlar. Sadaka vererek ihtiyaç sahiplerine destek olur ve yaşamımızın daha hayırlı sürmesine katkı sağlarız. Tabii, yine de taktir ALLAH’ındır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap