Çarpıcı Sözler

Çarpıcı Sözler. Belki farkındalık sahip olmayan ve ne yaptığının pek önemsemeyen insanlar herhangi bir çarpıcı ve dokundurucu söz karşısında birden kendisine gelebilir.

Çarpıcı Sözler. İnsanın hayatında beklemediği bir anda bazen bir söz onu oldukça derinden sarsabilir. Çarpıcı sözler tam da bu minvalde olan sihirli kelimeler arasındadır.

Belki farkındalık sahip olmayan ve ne yaptığının pek önemsemeyen insanlar herhangi bir çarpıcı ve dokundurucu söz karşısında birden kendisine gelebilir. Bu onun hatasını anlamasına veya yapmakta olduğu şeyin farkındalığını kazanmasına sebep olacaktır.

Zaten güzel sözler insan üzerinde birçok etki bıraktığı gibi çarpıcı sözler de bunların içerisinde etki eden en önemli konulardan bir tanesidir. Hiç beklemediği bir anda insanı eleştiren veya insanın herhangi bir kusurunu ortaya döken veya başkasında bulduğu kusurun kendinde de olduğunu ona gösteren çarpıcı söz, onu birden kendisine getirebilir ve kişiyi afallatır.

Çaresizlik kuyusuna düşen kişi çarpıcı sözlerle bu kuyudan çıkarak belki de kendi bulunduğu o derinliğe karşısındakine çeker. Bu sayede hem olay tersine dönecek hemde kişi oldukça rahatlayacaktır. Sözlerin tesirini unutmamak gerekir ve uygun zamanda uygun yerde en kuvvetli silah olarak rahatlıkla kullanılabilir.

Çarpıcı Sözler
Çarpıcı Sözler

Çarpıcı Sözler

  • Ben söylediklerimden sorumluyum anladıklarınızdan değil.
  • Aşk bir göldür, üstünde kazlar yüzer.
  • Kokusuna âşık olduğun birinden nefret edemezsin.
  • Çok zor, yürek yanarken nasip deyip susmak…
  • Hiç beklemediğin şeyleri, hiç beklemediğin insanlar yapar.
  • Sen var ya sen, özlemlerin içinde en çok özlenensin!
  • Diyorsun bana yarensiz yaşa. Yaşar mı bu beden ruhu olmasa.
  • Sevmek suçsa suç işledim, ölmek buysa ölümü seçtim.
  • Biz gevşeklere değer vermedik, değer verdiğimiz insanlar gevşedi.

Yalanlarla bir yere gidebilirsin, fakat asla geri dönemezsin.

Birini geçekten sevmek onun mutluluğuyla mutlu olmak demektir.

Neden mi yalnızım? Çünkü seni yaşadıkça herkesi öldürdüm.

Ben gülüşüne öldüm, o ölüşüme güldü. Farklıydık işte. Özdemir Asaf

Kız dediğin İstanbul gibi olmalı. Fethi zor, fatihi bir tane olmalı.

Kadın ne kadar severse sevsin, yokluğuna alıştığı erkeği bir daha istemez.

Sen seni özleyenin özleminden habersiz özlemle özlenmektesin.

Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, umutsuzluğu değil. Nazım Hikmet Ran

Asla sevme, seversen ihanet etme; ihanet edeni de asla affetme!

Bütün bunları öğrendim ve artık geri dönüşü yok. Cahillik bir zamanlar sonsuz mutluluktu.

Oyuncakları bırakıp yüreklerle oynayalı oyunların adı aşk kaldı! Bense çocuk.

Cama vuran her damlada bir tek sen varsın ne istiyorum biliyor musun her gün yağmur yağsın!

Seni ne kadar sevdiğimi bir bilsen sende uzayı gören insanlardan biri olurdun.

Eğer beni bu sokakta, bu mahallede, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.

Aşkımız şekerden, sevgimiz tuzdan, evimiz ateşten. Bir gün ne oldu biliyor musun? Yağmur yağdı.

Damdan düşer gibi hayatıma girdin, beni deli divane ettin, suçum neydi ki, beni kendine bu kadar âşık ettin.

İnsanlar hep birilerinin peşinden koşarlar, ama dönüp de kendi peşlerinden koşanlara hiç bakmazlar.

Gönlüme taht kurdun, gönlümün sultanı oldun, gece gökyüzünde parlayan yıldızım, sabah ise ruhuma doğan güneşim oldun.

Sana olan aşkım sağır bir ressamın kristal bir yüzeye düşen gül yaprağının çıkardığı sesi çizdiği zaman bitecek.

Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.

Ve biliyorum ki; sen de bir gün bana dua edeceksin. Ve o gün adım şehrin bütün minarelerinde söylenecek.

Gitmek mümkün olsa gitsem uzaklara, sevmesem seni yaksam yüreğimi, savursam küllerimi dağlara denizlere, yeşerirdi küllerim sana olan sevgimle.

Elimde denizde bulduğum bir midye var denizden o kadar uzak ki tıpkı seninle benim gibi. Ama arada tek fark var o denize sen bana aitsin.

Kalbimde 3 çiçek yetiştirdim. Sevmek, sevilmek ve beklemek… Sen bunlardan ikisini kopardın. Bana sadece biri kaldı beklemek beklemek.

Bir insanın idealleri olmalı sonsuzluk gibi, bir insanın özlemi olmalı özlemle açan çiçekler gibi, bir insanın bir tanesi olmalı oda senin gibi.

Ölsen bile benden kurtulamazsın. Kefen olur bedenini sararım. Yağmur olur üzerine yağarım. Çiçek olur mezarında açarım. Ölsen bile benden kurtulamazsın.

Yastığımla uykumu baş başa bıraktım, sırf seninle yalnız kalabilmek için! Bu da yetmedi kendimi de bir kenara bıraktım şimdi burada yalnız sen varsın!

Gece olup güzel gözlerin yenik düştüğünde uykusuzluğa seni gökyüzünden alıp düşlerime emanet ediyorum. Gözlerimden uzaksın belki ama daime yüreğimdesin unutma.

Sen likör gibi tatlı, tekila gibi çarpıcı, viski gibi asil, konyak gibi sıcak, şampanya gibi özel, şarap gibi tutkulu, malibu gibi egzotik, kokteyl gibi muhteşemsin.

Her gün sevda çekip de, gülünmüyor değil mi, Bir güzelden başkası, sevilmiyor değil mi, seni asla unutamam, sensiz olamam diyordun, hani bensiz olurdun, olunmuyor değil mi?

Ne senden vazgeçerim, ne düşlerimden, nede gözlerimi kaparım hayalinle yaşarken, inan hayatı seni bana verdiği için, seni ise hayatıma anlam verdiğin için seviyorum!

Hissedince sana vurulduğumu baharda kuş olup uçasım gelir, bakınca o güzel gözlerine hasreti bir anda silisim gelir ama ne çare bir tanem ne çare ne kuş olup uçabilirim nede hasreti silebilirim ama inan bana bir tanem inan seni bir ömür boyu sevebilirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap