Caner Yaman Sözleri

Caner Yaman Sözleri Yazar olmak demek unutulmaz eserler yazmak insanların hayatlarına dokunmak ve unutulmamak demektir. Değişik konularda görüş bildirmek dünya ya kimsenin bakmadığı bir çerçeve den bakmaktır. Caner Yaman Sözleri aynen böyledir. Caner Yaman 1980’de doğdu. Eğitimi onun için çok önemli olmuş. Lisans ve Yüksek Lisans dönemlerini Hacettepe’de İngilizce Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Edebiyat alanında İrlanda ve İngilizce çeviriler yaptı. 2014’de “Sonrası Yok “ isimli kitabını çıkardı. Sonra da Güzel Kaybettik, Pandalar Uçabilir, Kolay iyileşmez iyi niyetinden vurulanlar, Aşıktım Hatırlamıyorum adındaki kitaplarını yayımladı. Son dönemin dikkat çeken yazarlarından olsada çok sevildi.

Caner Yaman ‘ın sözleri onu takip edenlerin hayatına yön vermelerini kolaylaştırdı ve her zaman hafızalarında yer aldı. Yazdığı harika kitapları sayesinde hiç bir zaman unutulmayacak yazarlar arasına girdi. Gençlerin onu takip etmeleri ve örnek almaları gerekir. Yeni dönemin en iyilerinden biri Caner Yaman sözleri ve yazdığı eserleri oldu. Son dönemde ünlü sözler anıldığında insanların aklına onun sözleri gelmektedir.

Caner Yaman Sözleri
Caner Yaman Sözleri

Editörün Seçimi ile En Popüler Caner Yaman Sözleri

  1. Özünden düşmüşsün sen, gözümden düşmüşsün çok mu?
  2. Azsın… Ve sen artık ne yaparsan yap, acıtamayansın…
  3. Ruhum üşür, ter atar gözlerim…
  4. Kaldıysa biraz masumiyetinden getir bana, yatak odamın duvarlarına yetmiyor boya…
  5. Sen şimdi hecele dur ismimi, ben çoktan geceye gömdüm seni…
  6. İntihar süsü verip yokluğuna, bir sabah vakti yenileceğim sana…
  7. Derme çatma bir aşka verilmiş yıkım emrinin tek direnişçisiydim, kaçınılmazdı, kaybettim…
  8. Yağmurda ıslananlardan değil, yağmuru hissedenlerden olsaydın keşke…
  9. Neresinden tutsam içimde kalıyor bu aşk…
  10. Ayakkabı bağcıkları yüzünden diz çöktürdük annelerimize, hayat bazen sırf bunun diyetini ödetiyor bence…
  11. Gidişin eksiltmez gülüşlerimi…
  12. Uğruna savaşacağın birileri kalmadığında yarım kalırsın. Kalan yarın giden yarını özler, bir şey yapamazsın…
  13. Hangi ayaz titretebilir şimdi beni? Üşür müyüm sol yanıma mum basıp gitmişken gidenlerim?
  14. Yersiz laflar ediyorum bu gece kendime, bir aklıma düşsen barut kokacak içim…
  15. Kaç ayrılık biriktirdi gözlerin?
  16. Herkes doğru diye yanlış bu dünya. Sen yalan ol, yalan söyle bana…
  17. Kolay iyileşmez iyi niyetinden vurulanlar…
  18. Bu kadar yalnızlık umuda zarar…
  19. Hükmünü yitirdi sesin, sen artık kupkuru bir gürültüden ibaretsin…
  20. Olmayacak duaya da amin dedik, duaydı çünkü, öyle öğrendik…

Caner Yaman Sözleri

  • Şiir yazmak kesmiyor, küfür lazım yokluğuna…
  • Özünden düşmüşsün sen, gözümden düşmüşsün çok mu?
  • Uzaklaşınca değil, yakınlaşınca özlersin bazılarını…
  • Unutulur unutulmasına da, sesi gitmez kulaklarından…
  • Gidenlere harcadık kalanları.
  • Bencildir insan, kendi gider ama gidilsin istemez kendinden…
  • Konuşsak yıldırım düşer, sussak fırtınadır…

Sonra dedim ki kendime onsuz vardım onsuz olacağım. Sonra gittim, seslendi. Hayret dönmedim…

Şiir yazasım geliyor, gülüyorsun, geçiyor…

Sen şimdi hecele dur ismimi, ben çoktan geceye gömdüm seni…

Sadece gitmekle kalsaydın keşke… Yani bir şekilde, kalsaydın işte…

Bir paragraftan sızan özleme kibrit çaksan, kaç şehir alev alır, kaç taht devrilir? Buna kafa yormadım hiç…

Olmayacak duaya da amin dedik, duaydı çünkü, öyle öğrendik…

Bir zamanlar anlamı vardı sorular sormanın, artık soramaz oldum, sormaktan yoruldum…

Yaptığım onca yanlışın götüremediği tek doğrusun sen…

“İçinde güzel müzik çalan bir evim olsun istedim sadece,” dedi bir oyun kahramanı, “hepsi bu, başka bir şey istemedim…”

Sözünden az insanlar gördüm…

İki düşman bir dostu öldürse, oradan bir dostluk da doğabilir. Matematik pek güvenilir değildir.

Onları, içimizdeki karanlık denize uğurladık…

Camın ardında banliyö treni, buz gibi raylar, yırtık bim poşeti… Ve sabaha karşı yastığımda bir tel saçı onun…

Ruhum üşür, ter atar gözlerim…

Biz de gördük gözümüzün önüne donmuş serçeler gibi düşen gerçekleri. Canımız yandı, içerledik.

Senden değil, kaybettiklerimden çıkar beni…

Gece gece yazdırma seni, bir paragraftan sızan özleme kibrit çaksan kaç şehir alev alır kaç taht devrilir. Buna kafa yormadım hiç…

Bırak! Biz bende, izi sende kalsın…

Uğruna savaşacağın birileri kalmadığında yarım kalırsın. Kalan yarın giden yarını özler, bir şey yapamazsın…

Benim olmayanın ederi vardır, benim olanınsa değeri…

Hangi ayaz titretebilir şimdi beni? Üşür müyüm sol yanıma mum basıp gitmişken gidenlerim?

Herkes kendi acısının varisidir…

Ayakkabı bağcıkları yüzünden diz çöktürdük annelerimize, hayat bazen sırf bunun diyetini ödetiyor bence…

Gecenin en köründe gel, ayak sesinle dağılsın kalbim…

Gelmediler işte, ne yaptıysak getiremedik, gelmeyesiye gitmişler, bilemedik…

Söndür ışıklarını ey şehir, aydınlanmıyor gecemiz…

Sen yine de giderken ceketimi al bence, yokluğum bardaktan boşanırcasına yağacak üzerine…

Gideni geride bırak, ileride karşına çıkacak…

Kaç kulaç götürür beni sana? Yüreğimin karşı yakasına kaçta kalkar vapurlar?

Bu kadar yalnızlık umuda zarar…

Derme çatma bir aşka verilmiş yıkım emrinin tek direnişçisiydim, kaçınılmazdı, kaybettim… (

İçten hiçe bir yol oldun şimdi…

Ben gel dedim o git anladı… Şimdi kime git desem yalnızlığımı çoğaltıyor kelimeler…

Neresinden tutsam içimde kalıyor bu aşk…

Yersiz laflar ediyorum bu gece kendime, bir aklıma düşsen barut kokacak içim…

Öyle sıradandın ki utandırmaya kıyamadım…

Hiç sırtımdan vuruldum diyemedim, ben kimseye sırtımı dönmedim…

Birinden gidiyorsun bana gelirken, gelme, gidersin yine…

Nazım gibi olmak lazım, yeri geldi mi en sevileni bile yerden yere vurmalı ki ayağa kalksın…

Kolay kanma herkese… Kansızın gerçek yüzü ansızın çarpar yüzüne…

Gidenlerle kalamadık belki, lakin gidenlerde kaldığımız her hallerinden belliydi…

Bırak soğusun çayın, özlemlerin sıcak nasılsa…

Ve artık, ne yazık, teveccühüne yer kalmadı içimizde, cümlemizde nesne olanın.

Başka bir şehirde başka sen bulunur mu?

Sen susarsın, onlar söyleyemedikleriyle kalır. Susmak büyük bir cezadır.

Soytarıların ağzında yazık olan delikanlı bir cümlesin şimdi…

Üzerine milyarlarca cümle kurulan siyaset için, bir harf bile değilsin…

Biz serçeleri doldurup bir sandala, yaktık, içli içli ağladık.

Hükmünü yitirdi sesin, sen artık kupkuru bir gürültüden ibaretsin…

Ben şair değilim, sen de şiir olamazsın. Dağılalım…

Yağmurda ıslananlardan değil, yağmuru hissedenlerden olsaydın keşke…

Kolay iyileşmez iyi niyetinden vurulanlar…

Başka gülüşler değmiş senin yüzüne, sen bence git artık…

Rüzgârgülünce mi dönüyor acaba rüzgârgülü?

Kaldıysa biraz masumiyetinden getir bana, yatak odamın duvarlarına yetmiyor boya…

Yine de ben, denizden hiç şiir esirgemedim…

İnsanlar acımasızdır, sen yine de sev yoksa halleri acınasıdır.

Çok yalnızdı şehir, gidenlere ağladık…

İntihar süsü verip yokluğuna, bir sabah vakti yenileceğim sana…

Ve ben, tanıdıkça saklanıyorum kendimden…

Bıçağı en sevdiklerin vurabilir en derine, gerisi sıyırabilir ancak…

Başka bir şehirde başka duyulur mu yağmur?

Biz insanlar ne kadar benziyoruz birbirimize, herkes uzakları besliyor içinde…

Kaç ayrılık biriktirdi gözlerin?

Herkes doğru diye yanlış bu dünya. Sen yalan ol, yalan söyle bana…

Gidişin eksiltmez gülüşlerimi…

Azsın… Ve sen artık ne yaparsan yap, acıtamayansın…

Yüreğinden geceye kaç damla kan aktı?

Bazen kazanamazsın. Ve yitirilen bir savaş, bir daha asla savaşmama nedeni olabilir. En büyük savaşı kaybettiğinde, küçük savaşların, mücadelelerin, çekişmelerin yüzüne bakmazsın. Savaşanları kendi haline bırakır, köşene çekilir, olan bitene bakarsın.

Ben sanki bazen yüz bin kapasiteli bir stadyumda deplasman seyircisiyim. Sesim çıkmıyor. Ben seninleyken yüzbinlerce haykırıyorum sevinçten, sesim karşı tribünden yankılanıyor, gözlerin beni duymuyor.

Başı omuzlarımdaydı. Yüzüm yanıyordu. Bir yangının, bir yıkımın ortasından birlikte geçiyorduk. Bir şehir yıkılıyordu, biz kendimize kaçıyorduk. Kalsak, şehirle birlikte yıkılacaktık. Başka bir hayat mümkündü ve biz dörtnala oraya sürüyorduk. Boynumdan göğsüme doğru bir damla gözyaşı ilerliyordu. Karen ağlıyordu, yüzüm yanıyor, yüreğim üşüyordu…

Şimdi sen hiç gelmeyecek güzel günlere olan inancım, doğmayacak çocuklarımın annesi, yazılmamış bir romanın hiç görünmeyen karakterisin. Sen, olmayacak dualarımın en derinden gelen amin’isin. Yazarak sileceğim seni, yaşayarak öldüreceğim. Biteceksin…

20 yorum

Yıldız  -  Ocak 26, 2022 / 5:53 am

Çok güzel bir derleme, Caner’in düşüncelerini toplamışsınız.

Caner’in kelimeleri her zaman bir şeyler öğretir, güzel liste.

İyi bir derleme, Caner’in sözleri gerçekten etkileyici.

Birkaçını tekrar okudum, etkileyici.

Caner Yaman’ın sözlerini okumak hep ayrı bir keyif.

Caner’in düşünceleri hep ilham vermiştir, harika bir seçki.

İnsana düşündürten sözler, Caner’in kaleminden çıkanlar hep öyle olmuştur.

Kaleminden çıkanlar hep düşündürücü, ne güzel bir seçki.

Adamın kaleminden çıkanlar cidden etkileyici.

Güzel bir liste olmuş, Caner’in düşünceleri hep içten.

Bazılarına daha önce rastlamamıştım, ne güzel buluşmak.

Birkaçını not alacağım, güzel düşünceler.

Bazıları düşündürüyor, insanı içine çeken cinsten.

Caner’in düşünceleri hep derin, güzel bir derleme olmuş.

Caner’in bu sözleri beni hep etkilemiştir, güzel bir liste.

Bu derleme için teşekkürler, Caner’in düşünceleri gerçekten değerli.

Bazıları kalbime dokundu, içten sözler bunlar.

Bazıları beni derinden etkiledi, Caner’in sözlerinin gücü burada.

Her bir sözünde derin anlamlar bulabilirsin, teşekkürler Caner.

Kendi düşüncelerimle örtüşen sözler buldum, ilginç.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap