Bakara Suresinin İlk 5 Ayeti Arapça Okunuşu Faziletleri! Anlamı, Sırları ve Meali

En uzun Sure hangisidir? Sorusunun cevabı Bakara suresidir. Tam 286 ayeti içerisinde barındırır. 5 ayet harici Veda haccını içermektedir. Namaz kılınması sırasında tercih edilebilecek bir sure olmasa da 5 ayeti bunun için uygundur ve sizlere ilk 5’inin faziletleri, tefsiri ve anlamını aktaracağız.

Bakara Suresi Ne Zaman ve Nasıl İndi?

Bakara Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 2. Ve en uzun suresi olarak bilinir. 5 ayet dışında veda haccından bahsettiği bilinir. Medine’de nazil olduğu bilinmektedir. Bakara suresi bazı ayetlerde yer alan inek kıssası sebebiyle bu ismi almış olsa da kesin nedeni bilinmemektedir.

Yani, değerli ve en uzun surenin ineklerle ilgili bir nedenden indirilmiş olması mantığa sığmamaktadır. Bazı kelimelerin ve ayetlerin tam olarak sebebi bilinmediği gibi Bakara’nın da bilinmemektedir.

Bakara Suresi

Bakara Suresi Arapça Latince Okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim.

1. Elif lam mim
2. Zalikel kitabü la raybe fıh* hüdel lil müttekıyn
3. Ellezıne yü’minune bil ğaybi ve yükıymunas salate ve mimma razaknahüm yünfikun
4. Vellezine yü’minune bi ma ünzile ileyke ve ma ünzile min kablik* ve bil ahırati hüm yukınun
5. Ülaike ala hüdem mir rabbihim ve ülaike hümül müflihun

Bakara Suresi Anlamı Meali

Rahman ve Rahim Olan ALLAH’ın adıyla.

1. Elif, Lam, Mim.
2. Bu, kişinin kendinde şüphesi bulunmayan, ALLAH’a karşı olmaktan çekinenler için rehber olan Kitaptır.
3. Onlar ki gözün görmediği, gizli olana inanırlar, namazlarını aksatmadan kılarlar ve onlara rızık olarak verdiklerimizden geçimini sağlarlar.
4. Ey ALLAH’ın Resulü, sana ve senden geçmiştekilere indirilene de iman edenler, ahirete mahşer gününe de kesinlikle inanıyorlar. 
5. İşte onlar, Rablerinden (doğru) bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de onlardır.

Bakara Suresi Faziletleri Sırları

Bakara Suresi, mucizeler suresi ve harikalar suresidir.

Kaç fakir Bakara Suresini okuyarak zengin oldu ve ALLAH’ın kendilerine şifa verdiği ne kadar çok hastayı da bu sureyi okuyarak iyileştirdi? Ve Allah’ın onları mutlu kıldığı ne kadar çok üzgün insan var.

Bakara Suresi büyük erdemlere sahiptir, Peygamber Efendimiz (s.a.v) sözlerinde anlatılmıştır. Bakara Suresi okunan evden şeytanın kaçtığını söyledi. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: Bakara ve Al-i İmran surelerini kıyamet günü gelince, onları bu dünyada okuyanları koruyan büyük bulutlarmış gibi okuyun.

O da selâm olsun dedi. Bakara Suresi’ni okuyunuz, çünkü ona başvurmak bir nimettir, onu terk etmek ise üzüntüdür ve büyücüler de ona karşı koyamazlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Bakara Suresi’ni koruduğu için eski arkadaşlarına imam olması için genç bir adam tuttuğu Sünnet’te geldi.

Ve bir şeyi daha unutmamak gerekir ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İbn Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:

Cebrail, Resulullah (s.a.v.) ile otururken, tepesinde bir ses duydu. Başını kaldırdı ve dedi ki: Bu, bugün gökte açılmış bir kapıdır. Daha önce hiç açılmadı. Sonra içinden bir melek indi ve dedi ki: Bu, yeryüzüne inen bir melektir. Daha önce hiç aşağı inmedi. Selamını gönderdi ve dedi ki: Size verilen iki nurla sevinin.

Senden önce hiçbir Peygambere böyle nurlar verilmemiştir. Bunlar şunlardır: Fatiha-Til-Kitab (Fatiha Suresi) ve Bakara Suresi’nin son ayetleri. İçindeki nimetler verilmeden onlardan bir kelime bile okumayacaksın. Ve ayrıca dedi ki; Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyururken işittim: Kim Bakara Suresi’nin sonundaki iki ayeti gece okursa bu ona yeter.

Bakara Suresi İlk 5 Ayetinin Tefsiri

Bakara 2:1

“Elif-Lâm-Mîm”: Bu harfler, Kuran’ın mucizelerindendir ve anlamlarını Allah’tan başkası bilmez. Bu harfler Arapların dilindedir, Allah Araplara benzerini ortaya çıkarmalarını emretmiştir, ancak hiç kimse, hatta dilciler bile, Kuran’daki kelimelere veya harflere benzer bir harf bile ortaya çıkaramamıştır.

Peygamber’in Allah’a daveti sırasında birçok İslam düşmanı vardı. Bu düşmanlar, Peygamber’in çağrısına karşı gelmek, Kuran’ın ve Peygamberliğin sahte olduğunu ispatlamak için ellerinden geleni yaptılar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in getirdikleriyle çelişen haberleri aktarmaya hevesli olmalarına rağmen, hiçbir girişimde başarılı olamamışlar ve Kur’an’a benzer bir sure ile çıkamamışlardır.

ALLAH (cc) Kur’an’da, peygamberlikten önceki devirlerde vuku bulan hadiseleri, gerçekten vaki olmuş olan peygamberlik devrinde vuku bulacak hadiseleri, peygamberlerin vefatından sonra cereyan edecek çok büyük hadiselerden bahsetmiştir. Peygamber zamanında hiç kimse, modern bilim gerçeğini ortaya koyana kadar, dünyanın her yerindeki birçok bilim insanının İslam’ı benimsemesine neden olana kadar gerçeğini fark edemediği şeylerden bahsetti.

Bakara 2:2

Bu Kitaptır, onda şüphe yoktur… Yani bu Kur’an’ın Allah’tan geldiğine şüphe yoktur. Tıpkı Allah’ın Secde Suresi’nde söylediği gibi:

Elif-Lâm-Mîm. Kitabın indirilmesi, kendisinde şüphe olmayan Âleminin (insanların, cinlerin ve var olanların) Rabbindendir!

Yani bu Kur’an, ALLAH’tan çok korkan, her türlü günah ve kötülükten sakınan takva sahibi ve Salih kimseler için bir hidayettir. ALLAH’ı çok sev ve O’nun takdir ettiği her türlü iyiliği yap. Sadece Kur’an’dan yararlananlar, Kur’an’ın hidayeti emin olanların dışındaki insanlara ulaşsa da, ondan fayda görmezler. Ve biliniz ki hidayet 2 çeşittir:

1- ALLAH’ın verdiği hidayet, O’na inanmaya ve O’na itaat etmeye sevk eder. Bu tür hidayet, ALLAH’ın dilediğine verilir. İbn Kesir tefsirinde şöyle demiştir:

2- ALLAH’ın mesajını açıklamak ve insanları yönlendirmek yoluyla hidayet hakka (hakikate) ve bu görev Peygamberler ve onların varisleri (âlimler) tarafından yerine getirilir. Bu tür bir rehberlik, ayetle kastedilen şeydir.

Bakara 2:3

Gayb’a inananlar: İman (inanç), dilsel olarak şu anlama gelir: inanmak ve boyun eğmektir. Hukuken de şu anlama gelir: Kalple inanmak, dille söylemek ve uzuvlarla amel etmek. Selef âlimleri yani sahabiler ve onların takipçileri, İmam Eş-Şafii ve diğerleri tarafından nakledildiği üzere bu tanım üzerinde ittifak etmişlerdir.

Gayb, ALLAH’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahirete inanmak gibi, aklınız idrak edemese bile, helâl kılınanları da içine alarak, duyularınızla tanıyamayacağınız gayblardır. Zira eşyayı akılla tanımak, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in getirdiklerine inanmanın şartı değildir.

Bakara 2:4

Bu ayetler müminleri yani inananları anlatır. Ayetlerde anlatılanlardan şüpheleri yoktur.

Bakara 2:5

O halde, gayb’a inanan müttakun müminler, ALLAH’a giden yolları aydınlatan bir hidayet üzeredirler. Başarı ve sebat onlara verildi. Bu nedenle onlar müflih başarılıdır. Özetle, kendi tariflerinden önce gelen müminler, ayetlerdeki tariflere sebat etmeleri nedeniyle hem bu dünyada hem de ahirette başarılı ve kazananlardır. Ve ALLAH en iyisini bilir.