Kahvenin Kaliteli Olup Olmadığını Anlamanın En Kolay Yolları

Kahvenin Kaliteli Olup Olmadığını Anlamanın En Kolay Yolları. Kahve ve tazeliği en önemli ilişkilerden birisi olarak düşünülebilir. Sırf bu yüzden kahve tüketenler genellikle yeni çekilmiş kahve tercih ederler.

Kaliteli olup olmadığına dair verilecek kararda da tazelik ciddi bir kıstastır. Tabii ki günümüz şartlarında neredeyse yiyecek ve içeceklerin tümünde çeşitli hileler, gıda boyaları ve kimyasallar kullanılıyor. Dolayısıyla kalitesiyle sağlıklı olmasını aynı kefeye koymamız daha doğru olacaktır.

Öncelik olarak organik ve doğal kahve olduğundan emin olduğumuz bir kahvenin sağlığımız için de çok faydalı olduğunu bilmek gerek. Doktorlara göre her gün bir fincan kahve tüketmek vücudumuz için inanılmaz faydalıdır. Fazla tüketimi her yiyecek ve içecek için olduğu gibi zararlı olsa da günde bir fincan kahve içmek gerek. Bunu yaparken en kaliteli olanı, lezzetiyle ve kokusuyla başımızı döndüreni tercih etmek içinse bu altın detaylara ihtiyacınız var.

Kahvenin Tazeliğini Gösteren Detaylar

Kahve farklı coğrafyalarda yetişebilen bir ürün olduğundan dolayı hepsini aynı kefeye koymak doğru olmayacaktır. Fakat kokusu ve lezzeti kahve severler için standart olan bir kıstas olarak görülebilir. Dolayısıyla bir kahvenin ne kadar taze olduğunu kalitesiyle doğru orantılı bir noktada değerlendirebiliriz.

Kahve çekirdekleri ilk gördüğünüz anda size kahve hakkında fikir verebilir. Tabii ki çekilmiş kahveler için böyle bir şey mümkün olmayacak. Ancak çekilmiş kahve çekirdeklerinden elde edilen kahveye bakarak bazı ipuçları yakalayabilirsiniz.

Her kahvecide ışık ve ısı sistemleri mutlaka dikkatinizi çekecektir. Çünkü kahve için saklama koşullarında en önemli faktör ısı iken ışık bunların ardından gelir. Dolayısıyla gerçekten ısı, ışık ve nem kalite için önemli bir unsura dönüşür. Tazeliği korunmuş bir kahveden söz ederken bile 3 haftalık bir kullanım süreci en idealidir. Kahvenin çekilip kavrulmasıyla beraber bu 3 haftalık tüketim süreci başlamış olur. Tazelik için en belirleyici unsur bu zamandır.

Yani üretim tarihi, çekildiği tarih gibi bilgiler varsa tazeliğini buna bağlı olarak düşünebilirsiniz. Kahve gibi kokusuyla mest eden bir içecek için tabii ki bir diğer faktör budur. Kokusu direkt olarak sizi büyülemeye başlayacaktır. Taze kahveler henüz pişirilmeye başlamadan önce paketi açar açmaz çekirdeklerinden aldığı o müthiş kokuyu etrafa yaymaya başlar.

Pişirme aşamasında da Türk kahvesi için köpürüyor olması ve içerken su tadından daha baskın bir kahve tadı almak tazeliğini gösterebilir. Taze olması ve kaliteli olması kesinlikle aynı şey olarak algılanmamalıdır. Tazelik bir kalite standardı olmasına rağmen birden farklı kahve çekim tekniği olduğu gibi kahvenin üretildiği çekirdeklerin kalitesi de bunu belirleyecektir.

Kahve Saklama Yöntemi

Kaliteli bir kahve tüketmeye alıştıysanız her zaman benzer standartları aramaya başlarsınız. Dolayısıyla evinizde de belli bir miktar kahve sürekli olarak bulunur. Eğer doğru koşulları sağlarsanız ilk günkü tazeliği kaybetmeden keyfinizi yaşamaya devam edebilirsiniz. Bazen insanlar plastik ya da mika gibi ürünlerde kahve saklayabiliyor. Hatta ahşap dekoratif kahvelikler bile var. Ancak kesinlikle cam önerildiği için kahvelerin muhafaza aşamasında cam kavanoz ya da saklama kapları tercih etmelisiniz.

Hava ile temasını kesmek her yiyecek için standart bir kuraldır. Bayatlamayı önlemek için bunu yapmak gerekiyor. Dolayısıyla kahve için de bu kuralın geçerli olduğunu belirtelim. Cam kavanozun kapağını ne kadar iyi kapatırsak ve kahvenin havayla temasını minimuma indirirsek pozitif bir sonuç alırız.

Yapılan en büyük hatalardan birisi ise kahveyi buzdolabında saklamaktır. Oysa kahve gibi nemli ortamlarda tazeliğini yitiren her ürün kapalı ve ışık görmeyen bir ortamda saklanmalıdır. Nemli olmaması ise en önemli kuralların başında gelir.