Kolajen Nedir? Cilt Sağlığına Etkileri ve Kolajen İçeren Besinler

Kolajen bir tür proteindir. Cilt sağlığı dahil birçok şeye etkileri vardır. Kolajen içeren gıdalar ve diğer takviyelerle yardımcı olur.

Kolajen Nedir?

Kolajen; başta kemik, tendon, deri ve ligamentler olmak üzere vücuttaki birçok organda bulunan bir proteindir. Vücudun barındırdığı en yüksek orana sahip proteindir. Yaklaşık üçte bir gibi bir oranı vardır.

Kolajenin vücuttaki görevi, bağ dokuyu oluşturarak, vücut içerisinde bulunan dokuların hepsini bir arada tutmaktır. Bir nevi köprü ya da yapıştırıcı da denilebilir. Yani bu durumda, kolajen nedir? sorusuna yanıt olarak; vücut içerisinde oldukça fazla miktarda bulunan ve vücudun yapısını ve bütünlüğünü koruyan madde olduğu söylenebilir.

Kolajen, vücuttaki dokuların hem yapısal hem de işlevsel görevlerini yerine getirebilmeleri için yardımcı olur. Bu proteinin yeterli olmadığı durumlarda kolajen takviyesi almak gerekir.

Kolajen Tipleri Nelerdir?

Kolajen molekülleri, vücutta birçok farklı tipte bulunur. Genel olarak kolajenin görevi dokular arasındaki bağı kurmak olsa da bazı kolajenlerin kendilerine özel görevleri vardır.

Tip 1 kolajen: Vücudumuzda yer alan kolajen yapılarının tamamına yakını bu tipten oluşur. Deri, kemik, tendon, diş ve kıkırdak yapısının oluşturulmasında görev alır.

Tip 2 kolajen: Bu kolajen tipi protein, eklemlerde bulunan elastik kıkırdakta yer alır.

Tip 3 kolajen: Kas, damar, organ gibi yapıların oluşumunda görev alır.

Tip 4 kolajen: Vücutta yalnızca cilt katmanlarında yer alır.

Kolajen Takviyesi ve Fiyatları

İlerleyen yaş, vücudun birçok yerinde olduğu gibi kolajen üretiminde de etkisini gösterir. Bu durumda, vücut yeterli kolajeni üretemez. Ya da üretilen kolajen kalitesi düşer. Sonuç olarak cildin esnekliğini kaybolur ve kırışıklık sorunu meydana gelir. Kıkırdak dokusu da zayıfladığı için, kemik ve eklemlerde sorunlar yaşanabilir.

Yürüme zorluğu, hareket kısıtlanması, kolay kırılma veya çatlama gibi problemler ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda, kolajen takviyesi almak gerekir. İlaç haline getirilmiş kolajen takviyesi ürünleri ile, vücudun üretmekte zorlandığı ya da yettiremediği miktardaki kolajeni dışarıdan vücuda almak mümkündür.

Eczanelerden ve e-eczane ile internetten temin edilen ürünler için en büyük merak konusu kolajen fiyatları. Piyasada satılan kolajenler; içerik, miktar, marka ve etki alanı olarak farklılık gösterdiği için, fiyatları da değişkendir. Kapsül veya serum formunda satılan takviyelerin fiyatları 45-300 TL arası bir ücret ödeyerek temin edilebilir.

Kolajenin Cilt Sağlığına Etkileri

Kolajen, ciltte bol miktarda bulunan bir proteindir. İlerleyen yaş ile birlikte, ciltte kolajen miktarı azalır. Cilde esneklik kazandıran kolajen azalınca da kırışıklıklar ortaya çıkar.

Yaralanma veya hasar görme oranı yükselir. Bu durumda kolajen takviyesi almak gerekebilir. Kolajen cildin esnekliğini sağlar ve nem dengesini düzenler. Bütün bu etkilerin sayesinde de cildin yaşlı görünümünün oluşmasını engellemiş olur.

Bu özelliği dolayısı ile en çok yüz için kullanılan takviyelerdendir. Serum formundaki ilaçlar ile, yüz bölgesine doğrudan uygulanarak cildin canlanmasını ve beslenmesini sağlar. Nemlendirme, sıkılaştırma ve esneklik kazandırma özellikleri ile de vücut ve cilt için oldukça önemli bir proteindir.

Kolajenin cilt sağlığına etkileri oldukça büyük olup, eksikliği halinde istenmeyen durumlar yaşanabilmektedir. Bunun dışında, kolajen sayesinde vücuttaki bağ doku güçlenir. Eklem, kas, damar gibi yapıların oluşması ve bir arada bulunması da kolajen sayesinde olur. Kas yapısının oluşmasında en önemli görevi kolajen proteini üstlenmiştir.

Dayanıklılık gerektiren egzersizler yapan ya da bunu spor olarak yapan kişiler, vücuttaki kasların oluşumu ve kas kitlesini artırmak amacıyla kolajen takviyesi almaktadır. Kıkırdak üretimi için de oldukça önemli ve gereklidir. Kemiklerin aşınmasına engel olur. Saç sağlığı için de eksik kolajeni takviye olarak alıp, saçları ve saç derisini koruma altına almak mümkündür.

Kolajen İçeren Besinler

Vücuda direk kolajen olarak alınmasa da vücudun kolajen üretimini destekleyen besinler vardır. Bu bilgi ışığında kolajen içeren besinler sıralamasında en başta et ve et suyu gelir. Özellikle kemik suyu olarak tüketilen et, kolajen oluşumu için çok faydalıdır. Vücudun kolajen üretmek için ihtiyacı olan bir diğer besin ise omega 3 içeren yağ asitleridir.

Bunu da somon ve ton balığı gibi soğuk su balıklarını tüketerek vücuda almış olursunuz. Yeşil yapraklı sebzeler, tam bir kolajen kaynağıdır. İçerisinde bulunan klorofil, hem kolajen üretimine yardımcı, hem de cildin yaşlanmasına sebep olan UV ışınlarına karşı koruyucu bir kalkandır.

Sülfür ve kükürt içeren sarımsak, soğan, lahana gibi besinler, hasar görmüş kolajen liflerini iyileştirmeye yardımcı olur. C vitamini de kolajen üretimi için oldukça önemli bir kaynaktır. Deri altına nüfuz eden vitamin, elastin üretimini de destekler.

Aynı zamanda yumurta beyazı da kolajenin ana bileşenleri glisin ve prolin içeriğinden oldukça zengin olduğu için, üretimde etkin bir yardımcıdır. Avokado ve yağı, içerdiği E vitamini ile kolajenin parçalanmasını önler. Yaşlanma belirtilerini azaltır. Aynı zamanda omega 3 de barındırır. Son olarak kırmızı meyve ve sebzeler, üretilen kolajenin parçalanmasını engelleyen bir asit çeşidini barındırır. Elma, böğürtlen, çilek, vişne, ahududu ve kızılcık bu sınıfa giren meyvelerdir.

 Kolajen Takviyesinin Yan Etkileri Nelerdir?

Sağlık dünyasının açıklamalarına göre, kolajen takviyesi kullanmak genel itibarı ile zararsız bir durumdur. Mevcut bulunan bir hastalığı tetikleme, ilerletme ya da vücutta yeni problemlere yol açma gibi bir etkisi kayda geçmemiştir. Kolajenin verdiği yan etkiler, kullanan kişilerin farklı vücut ve bünye sağlamlığı gibi özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

Bu etkiler arasında en çok görülenlerden biri ishaldir. Bunun beraberinde, kolajen deride yenilenme sağladığı için, ölü derinin atılması deri döküntüsü olarak nitelendirilip sorun olarak görülmektedir.

Bazen midede ağırlık hissi görülmektedir. Bu da midenin genel durumu dışında başka bir tetikleyici ya da rahatsızlık veren bir yiyecek-içecek tüketiminden kaynaklıdır. Bunların dışında bilinen herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap