Behçet Hastalığı Neden Olur, Şikayetleri Nelerdir, Tedavisi Mümkün müdür?

Bazı hastalıkların sebebi bilinmez ve bunlardan biri de behçet rahatsızlığıdır. Bazı şikayetler sonrası teşhis için hastaneye gitmeli ve tedaviye başlanmalıdır.

Behçet hastalığı sebebi bilinmeyen bir hastalıktır. Oldukça kompleks ve birçok organı etkileyen bu hastalık, ilk kez 1937 yılında Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmıştır. Behçet hastalığı bulan kişi olan Prof.Dr Hulusi Behçet, bu ismin 1947 yılında Cenevre’de Uluslararası Dermatoloji Kongresi’nde Morbus Behçet olarak resmen kabul edilmesini sağlamıştır.

Hastalık tekrarlayan ağız ülseri, genital ülserler ve gözdeki çeşitli bulgular olarak tanımlanmışsa da ilerleyen evrelerde kalp, damarlar, sindirim sistemi, akciğer, eklemler, böbrek ve sinir sisteminde meydana gelen belirtiler ve bulgular olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Behçet hastalığı kronik bir hastalık olup, en sık Türkiye’de görülmektedir. Bunun yanı sıra Akdeniz ülkeleri ve Japonya’da da sıkça görülmektedir. 20-40 yaşlarında rastlanan hastalık erkeklerde kadınlara nazaran daha sık görülür. Çocuklarda ve yaşlılarda ise çok nadir görülen bir hastalıktır.

Behçet hastalığı vücudun farklı yerlerinde kan damarlarında iltihaplanmaya neden olan ciddi bir hastalıktır.

Behçet Hastalığı Ne Sıklıkta Görülür?

Behçet hastalığı ne sıklıkta görülür? Behçet hastalığı tüm dünyada görülmekle birlikte bazı bölgelerde yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde yapılan çeşitli araştırmalar neticesinde hastalığın 100.000 erişkin arasında 20-420 civarında olduğu görülmüştür.

Behçet Hastalığı Tehlikeli bir hastalık Mıdır?

Behçet hastalığı tehlikeli bir hastalık mıdır? Behçet hastalığının şiddeti ve seyri kişiden kişiye farklılık göstermektedir.

Bazı hastalarda derideki bulgular ile ortaya çıkan bu hastalık, bazı hastalarda ise sindirim sisteminde ve başka bölgelerde yaşanan sistem problemleri şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Bazı hastalar şiddetli tutulumlar yaşarlar, bu göz tutulumları tedavi edilmediği takdirde görme kaybına neden olmaktadır.

Behçet hastalığının tedavisine başlandıktan sonra, olumsuz belirtilerde azalma görülmektedir. Kişilerde meydana gelen ataklar azalmaktadır. Behçet hastalığı kişilerin ölümüne sebep olan bir hastalık değildir. Diğer bir deyişle sadece Behçet hastalığına yakalanan kişilerin ölümü çok azdır.

Büyük oranda damar genişlemesi veya damar yırtılması, damar trombozları, gastrointestinal kanama ve perforasyonları yaşanırsa ölüm ile sonuçlanabilmektedir. Genç erkek hastalar damar tutulumu riski açısından tehlike altındadır. İlaç tedavisinde daha güçlü ilaçlar kullanılmalıdır.

Behçet Hastalığı Neden Olur?

Behçet hastalığı neden olur? Behçet hastalığı kaynağı tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Yaygın bir şekilde Ortadoğu ve Asya ülkelerinde görülen bu hastalık kısmen genetik faktörlerle ortaya çıkmaktadır.

Bu hastalığa yakalanan kişileri behçet hastalığı tanı kriterleri çerçevesinde incelemek gerekir. Çevresel faktörlerinde etkili olduğu hastalık, vücudun bağışıklık sisteminin kendi sağlıklı hücrelerine saldırması sonucu oluşmaktadır. Bu durum bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan kaynaklanmaktadır.  Bu yanlış saldırı sebebiyle kan damarlarında iltihaplanma meydana gelmektedir.

Genel olarak genetiksel nedenlerle hastalığa yakalanmış olan kişilerde, vücutta var olan benzer virüslerin ya da bakterilerin hastalığı tetiklediği düşünülmektedir.

Behçet Hastalığı Kimlerde Görülür?

Behçet hastalığı kimlerde görülür? Behçet hastalığı bahsettiğimiz bölgelerde ve çoğunlukla genetiksel etkilerle görülmektedir. Kişilerin gen aktarımı sonucu vücudunda bulunan virüs ya da bakterilerin bağışıklık sistemini olumsuz etkilemesi sonucu meydana gelmektedir. Genç erkekler hastalığa yakalanma açısından kadınlara oranla daha yüksek risk taşımaktadırlar.

Behçet Hastasının Şikâyetleri Nelerdir?

Behçet hastalığında, hastanın şikâyetleri nelerdir? Behçet hastalarında yaşanan şikâyetler çok farklı olabilmektedir. Behçet hastalığı ağız yarası ile yakından ilişkilidir. Bu yüzden ağız yaralarından şikayetçiyseniz bir uzmana görünmenizde fayda olacaktır. Sıklıkla karşılaştığımız şikâyetler ise şu şekildedir:

·       Ağızda sürekli tekrar eden ağrıya sebep olan farklı yaralar ( Bu yaralar içi oyuk şekilde de görülebilen aft denilen türdeki yaralardır.)

·       Genital bölgede meydana gelen yaralar ( Erkeklerde peniste ya da testislerde görülür ve iz bırakan yaralardır. Kadınlarda ise ağız yaralarına benzer şekilde dış genital bölgede görülmektedir.)

·       Ergenlik döneminden sonra olmuşsa, sivilce benzeri lezyonlar şeklinde karşımıza çıkan yaralar ( Kabarık, şiş, kızarık, ağrılı, fındık büyüklüğünde hatta daha büyük, sert, kırmızı renkli, uç vermeyen ve sıklıkla bacakların üstünde görülen lezyonlardır.)

·       Göz tutulumu ( Bu durum oldukça önemlidir. Gözde ağrı, kızarıklık ve ışığa karşı hassasiyet şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kronik bir şekilde devam eder. Tedavi edilmediği takdire görme kaybına neden olabilmektedir.)

·       El ve ayak bileklerinde, diz ve dirseklerde iltihaplanma (eklemlerde şişme ve ağrı olmaktadır.)

·       Nörolojik tutulum küçük hastalarda görülür (Sara nöbeti, baş ağrısı, ense sertliği, bilinç bulanıklığı, inme, kişilik değişikliği gibi sonuçlar meydana gelmektedir.)

·       Damar tutulumu (Bacaklarda toplardamarlar şişer, iltihaba bağlı pıhtı oluşur. Şiddetli ağrı ve acı yaşanır.)

Behçet Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?

Behçet hastalığının tanısı nasıl konur? Behçet hastalığının tanısını koymak için kullanılan en doğru yöntem paterji testidir. Deri altına bir çözelti enjekte edilmesi ya da sarı üçlü iğne ile 2 cm arayla deride delme işlemi yapılması sonucunda 48 saat beklenir.

Eğer deride bu süre içinde sivilce veya kırmızı bir kabarıklık oluştuysa test pozitif çıkmış yani behçet hastalığı var demektir. Bu test tanı için yeterlidir. Fakat tedbir amaçlı hastadan kan alınır ve başka hastalığı olup olmadığına da bakılır. Bu durum tedavinin seyri açısından çok önemlidir.

Behçet Hastalığı Tedavisi Mümkün Müdür?

Behçet hastalığının tedavisi mümkün müdür? Behçet hastalığı tedavisi, hastalığı ortadan kaldırmak yerine hastanın şikâyetlerini azaltma yolu ile gerçekleşir. Hastalığın henüz kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Tedavi şikayetin olduğu bölgeye göre farklılık göstermektedir.

Ağızda ve genital bölgede meydana gelen ülserlerde, cilt ve eklem bulgularında bazı topikal pomadlar kullanılabilir. Daha ciddi bir durum var ise siklofosfamid, azatioprin, siklosporin, anti_TNF ilaçlar, yüksek doz steroid gibi ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar hastalığın belirti tekrarını sağlar, tedavi edici değildir.

Behçet hastalığının tedavisi çok uzun sürmektedir. Düzenli kan testleri, göz muayeneleri yapılmalıdır. Hastalığa sebep olan faktörler araştırılmalıdır. Tedavi buna göre yapılmalıdır.

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap