Canan İle İlgili Sözler

Canan ile ilgili sözler karşıdaki sevilen kişiye duyulan sevgiyi en güzel şekilde ifade etme yollarından bir tanesidir.

Canan İle İlgili Sözler Can her ne kadar kişinin kendi içinde olup, derdine düştüğü bir hususiyet olsada, canan bazen candan öte olabilir. Zira canan sevilen kişi hatta uğuruna canın bile feda edileceği kişidir.

Sevgi bazen öyle büyür ve kişinin kalbini o kadar çok kaplar ki, artık bedenindeki diğer uzuvlara da taşar ve hepten kişinin benliğine işler.

İşte bu durumda o sevgi duyulan kişiye Canan adı verilir. Ne can ayrılır ne de canan ayrılır. İşte her ikisi de birleştiğinde kişi kendi canına ne kadar değer veriyorsa cananına da o kadar değer verecektir.

 Canan ile ilgili sözler karşıdaki sevilen kişiye duyulan sevgiyi en güzel şekilde ifade etme yollarından bir tanesidir.

Bu ifade şekli hem karşı tarafta olumlu hisler uyandıracak hem de sevginin ispatı olacaktır. Güzel sözler her daim insanı etkiler. Bu sebeple şairane yapısı olmayan kişiler de araştırma yaparak karşısındaki veya uzağında olan sevdiğini etkileyebilir ve samimiyetini en güzel şekilde ifade edebilir.

Canan İle İlgili Sözler
Canan İle İlgili Sözler

Canan İle İlgili Sözler

  • Can bu ya, sana yandı işte.
  • Dünyada tek korkulacak şey, can sıkıntısıdır.
  • Canansız can, hayvanda da var.
  • Canı; can vererek almamışsın ki, değerini bilesin.
  • Can gitmeyince, canan ele girmez.
  • Canını yaktıysam keyfimden değil, üşüme diye.
  • Can çıkarda, âşıklardan sır çıkmaz.
  • Seni unutulmaz yapan her şeyin canı cehenneme.
  • Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.
  • Canlardan perde kalksaydı, canların her sözü mesihane olurdu.

Can sıkıntısı, dünyaya tembellikle beraber gelmiştir.

Can sıkıcı insanlar, kendi kendilerini yaralayanlar sınıfındandırlar.

Taş olsa dayanmaz bu gidişe, sen cansın, şükret sabır ile.

Ey can, önce farenin şerrini def et, sonra buğday biriktirmeye çalış.

Peki ya yüreğim! Haddi hesabı yok içindeki can kırıklarının.

Rüzgâr yine kokunu getirdi, anlayacağın bu gece de canım burnumda.

Yunus, ver canını hak yoluna, can vermeyince canan bulunmaz.

Can bağından “hal” ve “zevk” eksik ise, çok mu? Olgu er hep gam yese.

Bir kedinin dokuz canı, bir kadının da dokuz kedi kadar canı vardır.

Canım sıkıldığı için mi böyleyim, yoksa gerçekten acı mı çekiyorum bilmiyorum.

Sen oradan bi canım dersin. Benim kalbim kaburgamın altına sığmaz burda.

Canın ormanında bir av avlamak için doğan ol. Canın güneşi gibi doğ, canını parıldat.

Canımı isterse canan, minnet canıma. Bir can nedir ki, feda etmeyeyim cana.

Canı için kim ki cananın sever canın sever, canı kim cananı için severse cananın sever.

İnan benim içime attıklarım, senin içine aldıklarından daha çok acıtır canını.

Can ararsan can olursun. Av için yemek ararsan yemek olursun. Neyi ararsan o olursun.

Canıma işledin sen can. Adını başkasının sesinden duymayı bile kıskanıyorum.

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan olan. Yokluğuyla intihar varlığıyla can olan.

Keşke seninle biraz mümkün olabilseydik. Bu kadar imkânsızlık canımı acıtıyor.

İçimde bir yaram var dokundukça kanar. Kanadıkça ciğerim yanar. Derdim var canandan ötürü.

Benim tüm pencerelerim sana bakıyor. Varlığın cam kırığı, yokluğun yüreğimde can kırığı.

Günaydın; benim virane gönlümün sultanı, günaydın; dost bağımın gonca gülü, günaydın; canımın cananı.

Biz sevdik mi yer oluruz. Biz sevdik mi sel oluruz. Biz sevdik mi lâl oluruz. Biz sevdik mi “can” oluruz. 

Vur emri ile aranan bir firari sınırı ihlal eden bir kaçakçıymışsın gibi saklıyorum seni can evimde bilesin!

Can kırıkları. Cam kırıkları gibi değildir. Öyle süpürünce gitmez; içinde kalır, aklına geldikçe de batar.

Sen benim canım, sen benim cananımsın, sen benim güneşim karanlık sabahlarımı aydınlatansın, günaydın bebeğim…

Unut! Diyorlar! Ne de kolay söylüyorlar. Kurşun kalemin yazdığını silince bile izi kalıyor beyaz kâğıtta.

Ve mevsim geçer. Gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar. Canından saydığın yar bile bir gün gelir el olur.

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı?

Ömür boyu kalır mısın yanımda? Yoksa ölüm boyu kahır mısın hayatıma? Canıma et misin? Canımdan etmeye sebep mi?

Gönülde olup da söylenmeyen dert cana benzer can gibidir. Görür görünmezse de asârı vücudun her tarafına yayılır.

Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.

Yum gözünü aç elini. Yüreğim senindir. İster cam kenarına koy, güneş alsın, ister can kenarına koy; hep sende kalsın.

Can ve gönül de yani kalpte hakikat coşkunluklarını kaldıracak takat, kulakta da bunu işitecek istidad yoksa ben kime ne söyleyeyim?

Seni sen yapan candır, her canın sahibi var o da Allah’tır. Sen canına muhtaç canın canana, unutma can da odur aslında canan da.

Fuzuli’ye sormuşlar âşık kimdir diye; canını cananına hediye edendir demiş. Canınla süpür, cananının eşiğini. Ancak o zaman gerçek âşık olursun.

Kirpiklerinle kafiye ol şiirime, her satır sonunda gözlerini göreyim. Sımsıkı sarıl bana bu şehirde, her canın yandığında ben senin uğruna öleyim.

Can konağını aramadaysan, cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin, bir damla su arıyorsan susun, zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan âşıksın, gönlün neye kapılmışsa osun sen.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap