Şeker Hastalığı Neden Olur?

Diyabet olarak bilinen şeker hastalığı günümüzün en büyük hastalık türleri arasında yer almaktadır. Gerek görülme sıklığı gerekse her yaş grubundan hastaya hitap etmesiyle diyabet tedavisi konusunda araştırmalar halen daha sürmektedir.

Genel kanının diyabet hastalarının tatlı yemelerinden kaynaklandığı yönünde olmasına karşın aslında kandaki glukoz değerinin dengelenememesi üzerine kurulu bir problemdir.

Kan şekerinin dengelenmesi için vücutta geniş bir parametrik sistemle çalışan çok sayıda hücre ve hormon vardır. Bunların etkileşimiyle glukoz seviyesi belirli bir noktaya çekilir. Bu nokta sağlıklı olarak kabul edilir ve insanların şeker hastalığı için bu sınırı aşmaları gerekir. Sınırın nasıl aşıldığına gelecek olursak bunun için çok sayıda faktör bulunabilir. Ancak en belirgin sebep pankreas tarafından salgılanan insülin hormonunun yetersizliğidir.

Şeker dengesini korumak için insülin son derece önemli bir hormondur ve pankreasın az üretmesi kan şekerinin yükselmesine yani hiperglisemi görülmesine neden olur. Bu durumda da diyabet teşhisi konulan hastaların dışarıdan vurdukları insülin iğneleri bu açığı kapatmaya çalışır. Hastalığın evrelerine göre ihtiyaç duyulan insülin miktarı artabilir. Vurulma sayısı hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Kan şekerinin kontrol altına alınabilmesi için gereken insülin miktarı belirli kontrollerle sürekli olarak belirlenmektedir. Bunların dışında iki farklı diyabet tanısı konmaktadır.

Birincil Diyabet

Birinci Tip Diyabet adıyla da tanımlanan bu durum pankreastan salgılanan insülin miktarının azalması ile ortaya çıkar.

İkincil Diyabet

Burada ise salgılanan miktar aynı kalsa da insüline karşı direnç düşer ve daha sancılı bir süreç başlar. Dışarıdan enjekte edilene de aynı dirençsizlik etkisi gösterilebilir. İkinci Tip diyabet olarak geçmektedir.

Şeker Hastalığı Nedenleri

Hastalıkların sebeplerinin de günden güne farklılıklar gösterdiği günümüzde yalnızca yaşlılarda görülen diyabet gibi rahatsızlıklar yavaş yavaş gençleri de tehdit etmeye başlamıştır. Bunun dışında çok sayıda çevresel faktörün buna neden olabileceği de tıbbi anlamda kanıtlanmıştır.

Yaşlılık

Yaşlılıktan kaynaklanan diyabet hastalığı özellikle 45 yaşın üzerinde diğer yaşlara göre halen daha çok yüksek oranda görünmektedir.

Genetik

Aile yapısında bulunan şeker hastalığının birinci dereceden çocuğa geçme ihtimali çok yüksektir. Genetik yapıda olmayan birine kıyasla %50 oranında daha fazla risk taşır.

Pankreas Bozuklukları

Gerek insülin üretiminde azalma olması gerekse insüline karşı vücut direncinin oluşması çok sık karşılaşılan iki temel faktördür. Dolayısıyla pankreas sağlığının diyabet için önemi büyüktür.

Bağışıklık Sistemi

Mantıken bakıldığı zaman insüline karşı oluşan direncin bağışıklık sisteminden kaynaklandığı ortadadır.

Bozulmuş Glukoz Toleransı

Halk arasında gizli şeker olarak bilinen rahatsızlıktır ve birçok hastada ileri yaşta teşhis edilir.

Obezite

Kilo yönünden fazlalığı olanlarda görülme ihtimali artmaktadır.

Hareketsizlik

Gündelik hayatınızı masa başında geçiriyorsanız ya da sürekli oturuyor ve yatıyorsanız kesinlikle diyabet riski taşıyorsunuz. Egzersiz ve spor programlarıyla kendinizi hareket kabiliyetine tekrardan kavuşturmanız gerekiyor.

Alternatif Diyabet Nedenleri

Kolesterol seviyesinde yaşanan dengesizlik, gebelik şekeri, hipertansiyon hastaları, beslenme alışkanlıkları tetikleyici unsur olarak kabul edilir.

Şeker Hastalığının Tedavisi

Diyabet tedavisi her ne kadar çalışmalar halen daha devam etse de maalesef ki istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Aynı zamanda kesin olarak tedaviyle bitirilen ve rahatsızlığın düzenlendiği bir hata bulunmamaktadır.

Ancak tıbbi gelişmeler sonucunda şekeri dengede tutabilecek bazı etkenler vardır. Bunları uygulayarak ilerleme kaydetmeden sabit olarak devam etmek mümkündür.

İnsülin seviyesinde azalma ya da direnç görüldüğünden ortaya çıkan şeker hastalığı nedenleri yönünden tedaviye de ilham olmuştur. Günümüzde birçok şeker hastalığı tedavisi söz konusu olsa da en sık kullanılan yöntem insülin enjeksiyonudur.

Gün içerisinde rahatsızlığın şiddetine ve geldiği noktaya göre farklılık gösteren dozajlarda uygulanan bu enjeksiyon vücudun kan glukoz oranını dengede tutar. Bazı hastalarda günlük bir doz yeterli olurken gün içinde dört kez uygulama yapılabilmesi mümkündür.

Aynı zamanda enjeksiyon haricinde de şeker hastalığının tedavisi için özel haplar üretilmiştir. Bu haplarda kan şekerini dengelemeye yarar ve oral yolla alınır. Birçok kişinin tercih etmesine karşın doktorların ortak görüşü enjekte edilen insülinin çok daha faydalı olacağıdır.