İç Yakan Sözler

İç Yakan Sözler Hayat insanlar için her zaman sakin ve mutluluk içeren anlardan ibaret değildir. Yaş ilerledikçe vedalar, ölümler ve dolayısıyla üzüntüler artış göstermektedir. Bu üzüntüler, cümleler ile ifade edilmektedir. Yaşanan üzüntüler, insanın içinde bir acı oluşturmaktadır ve söylenen sözler de iç yakmaktadır. İç yakan sözler aşağıda sıralanmıştır. Yaşanan olayların çeşitliliği kadar söz çeşitliliği vardır. Aşağıda bu konuyu ele alan birçok farklı söz de bunun kanıtıdır aslında.

 Günümüzde sosyal medya duyguların paylaşıldığı ve rahatlama sağlandığı bir alan olarak kullanılmaktadır. Sosyal medyada paylaşılmaya uygun birçok söze de yer verilmiştir. Bazen yaşanılan üzüntülerin, mutsuzlukların kelimelere dökülmesi oldukça zordur. Bu zamanlarda daha önce söylenmiş sözlerden faydalanmak iyi olmaktadır. Hissedilen duygular evrenseldir ve binlerce yıl önce söylenmiş sözlerde bile bir ortaklık hissedilebilir. Söylenen güzel sözler bir ortaklık hissi vermektedir. Güzel anlamlar içeren cümlelerin yanı sıra mutsuzluk içeren cümleler de vardır. İç yakan cümlelerde genel olarak bir üzüntü dile getirilmektedir. Bundan dolayı olumsuz bir anlam vurgulanmaktadır. Paylaşmak için aşağıda sıralanan cümlelerden herhangi biri seçilebilir. Genellikle söyleneni belli olmayan sözler aslında o duyguyu en çok hissettiren sözlerdir.

İç Yakan Sözler
İç Yakan Sözler


İşte Editörün Seçimi İç Yakan Duygusal Sözler

  1. “Birini sevdiğinizde, onun acısı sizin acınız olur.”
  2. “Belki de en büyük acı, hissetmediğimiz acıdır.”
  3. “Gözyaşları, kalbin döküldüğü en içten sözcüklerdir.”
  4. “Bir zamanlar mutlu olduğumuz anılar, şimdi içimizi yakan hatıralar oldu.”
  5. “Kalbim yaralı, ama dışarıdan kimse fark etmiyor.”
  6. “En zor şey, birinin gülüşünü kaybetmesine sebep olmaktır.”
  7. “Geriye dönüp baktığında, ona asla ‘elveda’ dememeliydim.”
  8. “Bir anlık mutluluk için sonsuz bir acıya razı olmuş gibiyim.”
  9. “Hayat, kalbimizdeki yaraları iyileştiremeyecek kadar kısadır.”
  10. “Birine olan sevginiz, ondan uzaklaştığınızda daha da güçlenir.”
  11. “Kimse senin için kalbindeki acıyı hissedemez.”
  12. “Ayrılık, içimizi yakan en acı gerçekliktir.”

Bu sözler, aşkın, kaybın, ayrılığın ve hayatın acı verici yönlerine dair duygusal anlamları ifade eder. İç yakan sözler, insanların içindeki duygusal yoğunluğu ifade etmelerine ve paylaşmalarına yardımcı olabilir. Ancak, bu duyguları yaşamak normaldir ve zamanla iyileşme ve güçlenme sürecine dönüşebilir.

İç Yakan Sözler

  • Üzülme! Atmayan kalp kırılmaz.
  • El ayak buz kesmiş, yürek cehennem. Ahmed Arif
  • Yalvarmak yerine, kaybetmeyi tercih ederim!
  • Sol siz de bir müziğe ait sembolken, bizde yangın yeri.
  • Yarla bir olamayınca, yerle bir olurmuş insan.
  • Eğer bir gün aşkın ölürse onu doğduğu yere göm kalbine.
  • Kırılmış bir kalbin hesabı, bu dünyaya ağır gelir.
  • Sustuğum kadar sevdalı, konuştuğum kadar yaralıyım aslında.
  • Her yüreğin bir yakanı, hayallerini yıkanı vardır.

Üzülme! En azından herkesle hayal kurmaman gerektiğini öğrendin.

Kaybetme cesareti olmayanın, gerçeği söyleme kapasitesi yoktur!

Bir gün karşılaşırsak, inşallah düşman gibi değil de pişman gibi bakarsınız.

O gittikten sonra tek kalırım sanıyordum, meğer yarım kalmışım.

Sevmesini bilmeyen insanlara sonumuzu düşünmeden solumuzu verdik.

Ağlamak ruhun kanama şeklidir. Sargısı yok, çaresi yok, sebebi var.

Güzel günler gelecektir belki de yaşayacak hevesim kaldı mı? O sorgulanır!

İçinde ayrılık geçen şiirler yazma bana kilitle cümleleri eski sandığa.

Bugün senin için bir şey yapmıyorsam, dün elimden geleni yaptığım içindir.

Bir insanın yüreğinde ne kadar varsan umurunda da o kadar olursun.

İnsan sahip olduğundan vazgeçebilirmiş, vazgeçemediği ise ait olduklarıymış.

Hiçbir zaman yanında olmayacak birinin, hep aklında olması çok saçma!

Hiç mutlu bir yaşantım olmadı bu dünyada ölümü bekledim sensizliğin kucağında.

Hayat; bazı şeyleri kafana vura vura, bazı şeyleri kalbini kıra kıra öğretir.

Nasıl unuttuysan çocukluğunu ve kırılan oyuncaklarını, kırılan kalbini de öyle unutacaksın!

Ben senin yüzüne değil ben senin o güzel saf kalbine aşık oldum benimle çıkar mısın?

Yarım kalan bir hikâyeyiz seninle. Ne sen son cümlelerini söyledin, nede ben son noktayı koyabildim.

Sensizken hiç böyle olmamıştım. Ya sana alıştım ya sevgine. Yeter ki alıştırma beni sensizliğe.

Ne sözleriyle seni etkileyene, ne de gözü hitap edene aldan. Sen, sen ol, yüreğini titretene bağlan.

Kalanı hak ettiği gibi ağırladıysa bu yürek, gideni de layık olduğu gibi uğurlamasını bilir elbet!

Şimdi gelip sana döndüm desende kusura bakma ama sehpa da unutul muş bir çay gibiyim artık soğudum!

Ve bazen o kadar çok ağlarsın ki boğazına oturan yumruk yüzünden hiç mi sevmedin bile diyemezsin!

Ve bazen o kadar çok ağlarsın ki, boğazına oturan yumruk yüzünden hiç mi sevemedin bile diyemezsin.

Sen en büyük sevgiyi hak edecek kadar mükemmel, herkesin sevmeyi hak etmeyeceği kadar özelsin.

Sana bakamıyorum sana söyleyemiyorum sana dayanamıyorum seni seviyorum ama diyemiyorum çünkü utanıyorum!

En büyüğün yanında zerre kaldım derim inanmazlar sen büyüksün bende bense senin zerren olayım bir kere.

Senin için üzülüyorum. Benim için zamanında çok sevdi diyecekler belki evet. Ama sen kocaman bir yanılgıdan ileriye geçemeyeceksin.

Yaşamak gecenin tüm karan lığına rağmen buğulu bir cama güneşi çizebilmektir. Yaşamak direnmektir!

Bir gün gelip soracaksın beni mi daha çok seviyorsun yoksa Tanrı’yı mı diye. Ben hiç düşünmeden Tanrıyı diyeceğim ve sen küsüp gideceksin.

Ağlamak istiyorsanız asla yapmayın. Çünkü bir yerlerde sadece sizin bir gülüşünüz için, yaşayan birileri mutlaka vardır.

Hayatta üç şeyi sevdim; seni, kalbimi, ümit etmeyi, seni sevdim, sensin diye, kalbimi sevdim, seni sevdi diye, ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye.

Herkesin yalnızlığı kendine benzer. Benim ki biraz gürültülü biraz kalabalık ve çokça dağınık işte. Çok fazla kitap ve çok fazla boş bardak var.

Ya durgun olmalı deniz; ya durmalı ya da kudurmalı, Sonuna kadar saplanamayacaksa hançer kınında durmalı, seven ölene dek sevilmeyecekse baştan unutulmalı.

Bana zaman ayırmayan herkesten gitmek farz olur bana. Kalmaların ezik duruşu benlik değil. Gitmelerin o asil duruşunu hiç kimseye bırakmam.

Ne seni unutmak gibi bir çaba var yüreğimde, ne de aşkımı körükleyen bir rüzgâr, ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm, ne de kaybetmeye dayanacak kalbim var.

Eğer bir gün sevmek istersen önce kendini sev, daha sonrada istersen beni, ama beni; beni sever gibi değil kendini sever gibi sevmelisin, çünkü ben seni öyle sevdim.

Son söz söylenmedi bu aşkta! Öldürmediysen beni içinde henüz ki yapmamışsındır bilirim, gömerken beni son kez içinden Seni Seviyorum de. İnançsız gitmesin aşkımız. Gitmesin, gitme sen, gitme aşkım.

20 yorum

Kendi derdime dert kattın, ne desem boş. Çok etkilendim.

Yıldıray  -  Nisan 23, 2022 / 10:54 pm

Duyguların diline tercüman olmuşsun. Her bir söz birer yaşanmışlık.

Yıllardır içimde bir yerlerde duran bu duyguyu sözcüklere dökmüşsün.

Her cümlede ayrı bir hayat, ayrı bir hikaye var. Etkileyici.

Tam kalbe dokunan bir paylaşım olmuş. İçim acıdı.

Bu sözlerle kendimi buldum. Ne acı ne güzel…

Bu sözler beni geçmişe götürdü, unutulmuş anılar canlandı.

Bir çırpıda okudum, sanki ruhumun yansıması gibiydi.

Kalp kırıklıklarının dili olmuş bu cümleler.

Her bir cümle ayrı bir dert, ayrı bir yara… İçim titredi.

Münevver  -  Ocak 20, 2023 / 1:59 am

Her bir kelime ayrı bir dert, ayrı bir hüzün… Yine de güzel.

Hangi yaralı kalp yazdıysa, kendini anlatabilmiş işte.

Sanki bu sözler benim hayatımdan çıkmış gibi…

Sanki kalbimin kırıklıklarını anlatan bir öykü gibi…

Her kelime bir başka hissiyat, yaşanmışlıkların dökülmüş hali.

İçimde yıllardır sakladığım sözler… Dökülmüş kâğıda.

Yine yüreğime dokundun, bu sözlerle insan kendini buluyor.

Ah, bu ne hüzünlü bir derinlik… Kaç kere bu duyguyu yaşadım ben.

Ne kadar içten, ne kadar yoğun… Kendimi buldum bu satırlarda.

O kadar doğru ki… İnsanın içini yakıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap